Sesini Unutan Şehir
Dar sokaklarda yankılanır açlığın ayak sesleri,
Kırık pencerelerden sızar çocuk uykularının ürkekliği.
Bir lokma ekmeğe kurulan hayaller,
Gazete kâğıdına sarılı umutlar gibi dağılır rüzgârda.
Kiminin cebinde susturulmuş maaşlar,
Kiminin boynunda görünmez zincirler.
Hak, adalet, eşitlik…
Üç kelime, ama kimsenin dilinde tam söylenmeyen.
Köprülerin altında uyuyan göç hikâyeleri,
Pasaport yerine yaraları mühürlü insanlar…
Bir tren gider, geride kalır
Annesiz babasız bir mahallenin çığlığı.
Ve şehir…
Daha gürültülü makinelerle susturur vicdanını,
Çünkü duymak cesaret ister,
Konuşmaksa bedel…