Sevgili
Şimdi gidiyorsun ya sevgili
Sancısız doğacak güneşten
yeni bir gün
hiç değişmeden saatleri
Ve sen yine gözünü
sevinçle açacaksın
Ama bu kez
yanı başında,
hüzünden şahlanmış dünya
Katmerli acılar gergef misali
serilmiş olacak dört bir yana
Şimdi gidiyorsun ya sevgili
Geçtiğin yollarda
esmer tenli çocuklar olacak
Yüzlerinde keder
gözlerinde beni bulacaksın
Şimdi gidiyorsun ya sevgili
sırtında yavan bir otobüsün
kalender koltuğu
Aklında coşkudan yoksun
sahte mutlulukla
Akan düşlerinin kıyısında
bir sevgili olacak
ellerinde karpuz kabukları
içinde ateşten yürekler bulacaksın
Şimdi gidiyorsun ya sevgili
Gittiğin yerlerde
katran karası geceler
altından akan nehirler olacak
Dolunay düşerse üzerlerine
hayallerle süslenmiş
yakamozlar bulacaksın
Şimdi geçiyorsun ya sevgili
kibrini toplayıp eteklerine
gururun en sığ yerinden
Arkanda bıraktığın
bir hikâyen olacak
Dönüp de baktığında
uzun bir şiir bulacaksın:
Firari yalnızlığım
Serseri düşlerim var
İsyanlar kök alır
Avare benliğimden
Geceler vurur beni
Yâre özlemlerimde
Kan dolar gözlerim
Yüreğim sendelerken
Erkekler de ağlar;
Mahzun bir bakış
Namluya sürüldüğünde
Her gidişin ardında az hüzün az gözyaşı belki biraz burukluk ve unutamamak tabi ki...😅
Kutlarım içtenlikle Musa bey...