Şeytan Ütüsü Vurulmuş Ten Dökümlemeleri
kalpazan dudaklara kaldım artık
bir zangoç kadar duyamayan kulaklara
ihanete uğramış tanrı kipi zamanlar mühürledi günlerimi
ki; şeytandan biliriz
tanrı gazabı zamandan münezzehtir...!
tanrım
tüm mukaddeslerimi çiğnediler
küfre buladılar haçlı orduları gibi
muhtacım artık bir çiğnem çam sakızına
şimdi;
bir yanım ağlama duvarı bir yanım El_Aksa...!
sen
yeşil gözlü melek!
sana inanmakla dudak verdim bir kere
inandım köz koydum şeytanın ütüsüne...!
kumarı yasakladın tanrım evet
ama ben kendimle oynadım
suçum aynı mı yine!
sevmiştim sadece
ölmek derecesinde sevmek suç mudur ?
şu yeşil gözlü kulun!
sebep o işte!
bana bir melek bir şeytan görünür!
sorarım tanrım senin neyin olur!...
şikayet değil de
işte onun dumanı tüten tenimde
ondan alnımın kırışıklığı
görüyorsun
biliyorsun
ondan ütülüyor işte şeytan habire...!
aslında bir elma kurdu kadar
bir yasağa düşmüş cenin kadar suçluyum!
Adem'i Havva'yı kandırmış esir al(abilmiş)mış bir meleğin!
bir fani kulunu kandırmış işte budur suçum!
bana samimiyetinden ona gazabından fazla vermişsin
şikayet değil tanrım; sana inanmayan taş olsun...!
bir çift yeşil göze kandım evet suçluyum...
tüm kutsallığınla bana üflediğin
sevginden bahşettiğin
dağıt dediğin sevginden bu suçum...
imanım sonsuz tanrım
ve biliyorum
hem elma senin hem de kurt...!
elmayı kullarım yesin diye yaratmışsın
şüphesiz içindeki kurt ta senin!
ve eklemişsin;
elma helal,kurt mekruh
elma yenecekse! kurt ölmeli!
elma helal
kurt mekruh
öldürmek haram...!
tanrım bir kul bu kadar ikileme gelir mi?
yeşil gözlere ya bir iman garket nefesinden
ya rus kumarına bir kerelik izin...!
ya güldür şu kulunu
şükretsin sana ,sevinsin
ya da hiç duyma
şeytan ütüye devam etsin!
çok güzel bir şiirdi..Serhat Akdeniz duygularını oldukça başarılı kurgularla ifade ediyor ki beğenmemek imkansız..
yine de ben şairin kendi şiirinin içine daha az girmesinden yanayım..en azından fiil-fail belirgenliği bu kadar kendisi olmamalı diyorum..hoş diyorum demesine de ben de yapıyorum bunu fazlaca..bu da sanırım şiiri ağzımdan çıktığı gibi korumamdan kaynaklanıyor..zannediyorum ki Serhat Akdeniz'in şiirleri de böyle..tabiki zannediyorum..yanılma payım çok yüksek..mesela bu şiir yeniden kaleme alınıp biraz daha iyelik eklerinden kurtarılsaydı ve şaire değil de okuyan herkese ait olsaydı dedim..çünkü gerçekten güzeldi kurgu..okuyunca almak istedim..
kusura bakmayın Serhat Bey hem beğenimi hem de minik de olsa eleştirimi yazdım buraya..maalesef okuyucu olarak her daim çok şey isteriz, kendimiz yapmadan..hoşgörünüze..
selamlarımla efendim..
Şair bu şiirde(dizelerin çoğunda) tecahül-ü arif yapmış sanki.Hani biliyor;ama bilmemezlikten geliyor.İşte bunun için yapılmış ise bu, yerinde olarak,evet aydınlığa doğru yelken açmıştır artık. Elma helal,ki biliyor ve kurt mekruh yine biliyor,bilmeyen biri zaten oynayamaz sözcüklerle(oynarken boğulma ihtimalin olabilir çünkü).Lakin Şair, ustaca sıyırmış.Varsın şimdi Şeytan düşüne dursun...
Kaleminin mürekkebi bitmemesi temennisiyle Serhat abi...
Ve yine alışkanlık edinmeyerek Tebriklerimle..
abisi açıklaman için çok teşekkür ederim.şiiri ben yanlış yorumlamışım.Kainatta yaratılan herşeyin bir faydası var hiçbirşey sebepsiz değil.şiirini kutlarım. teşekkürler abisi...
ilginç bir çalışmaydı
tebriklerim düşsün sayfanıza
ben bu şiirde biraz akıl karıştırılmaya çalışıldığın görüyorum. o zaman bende şöyle sorarım gülü seven dikenine katlanıyorda elmayı seven kurdunu niye sevemiyor katlanamıyor ki tedbirini alırsan elma kurdu zaten karşına çıkmaz. tabi bunu şimdi mecaz yoluyla düşünmeni tavsiye ederim abisi.
elmayı yetiştirirken ilaçlarsan kurtta oluşmaz.:)
saygılarımla abisi...