Sırr-ı Hilkât
Dünya yol geçen hanıdır,Geldik işte gidiyoruz,
İnsan Hakk’ın bir sureti,Bildik bundan seviyoruz.
Kader bize yazmış yazı,Levh-ü Kalem’dedir sözü;
Gönül neyler sensiz yazı, Bu kervanla gidiyoruz.
Altı üstü anlık nefes,neves içinde bir heves;
Yerin üstünde bir kafes,Gördük bundan seviyoruz.
Aşkın ceminde demlendik,hu deyip döndük söylendik;
Canlar canıyla evlendik,Mevlevi’yiz biliyoruz.
Ruh bu cana girdi ise,Hesap vardır bildi ise;
Sırrr-ı Hilkât bildi ise,Bildik göçüp gidiyoruz.
Zaman dar gelir gönlüme,Yalnız giderim ölüme;
Bülbül konmaz ki gülüme,Ah çekip de gidiyoruz.
İlkte sonda ben yok idim,ara yerde bir cen idim;
Bir baktım ki yandım söndüm,Yandım işte biliyorum.
Bu yolun çoktur avazı,Mevla’m böyle yazmış yazı;
Hak bilir gerçek niyazı,Çıktık yola yürüyoruz.
Ham idik pişerek olduk,Dosta giden yolu bulduk;
Güz gelince biz de solduk,Yaprak gibi yitiyoruz.
Bir anlık da sen de düşün,Sen var isen nedir işin;
Senin de solar Güneş’in.Solduk sevdik gidiyoruz.
Binkılıç/Uhr:00:51
21/01/2025
Daha ilk dizede:
"Bu dünya bir pencere / her gelen bakar gider"
Türküsü geldi aklıma...
Geldik ve gidiyoruz! Neylersin?
Mesele adam gibi dik gidebilmek!
Öyle güzel, öyle anlı şanlı, öyle şerefinle, öyle dolu dolu yaşamalı ki, tadı damağında, gözün arkada kalmalı...
Dünyanın kahrını çektiğine değmeli bence...
Yoksa boşadır onca nefes...
Harikulade şiir...
Sonsuz sevgi ve saygılarımla...