Sırtımın Kamburu

Sırtımın kamburu büyüyor, ben eve dönmek istiyorum.

Kızıla boyanan eteklere çekiliyor sanki yirmilerim

Ufuklarım neşeli çocukların sesine hasret, yaşlı nineler gibi pencere önlerinde. 

Binbir renkli tablomu kara kara bulutlar çevrelemiş. 

Ne zaman tan yerleri çekilecek göğümden!

Yetmişimde mi? 

Yaşanacak yaşanmış ve bitmiş gibi yavan bir tat kalmış dudaklarımın arasına,

Suyun tadını bilmeyen çatlamış dudaklarıma sor "su neydi" ? 

Varlığı bilinmeyenin yokluğu bilinirmiş. 

Gözlerimi kamaştıran güneş bugünde doğmayacak gibi, terkediyorum, 

bugün de yeter diyorum,ben payıma düşeni aldım. 

Parmak aralarıma doluyor kum taneleri, silkelenmek istiyorum. 

İçime işliyor kızgın kumların bütün hırçınlığı. 

Sahi nedir yüreğini dağlayan, kor gibi içinde büyüttüğün. 

Seni böyle yakan neydi? 

Dünya garip bir yankı kulaklarım pas tutmuş.

Kaldırıp tekrar tekrar indiriyorlar çelik dişlileri, 

Suskunluk bu kadar mı doldururmuş her yeri Oysa ben yeni farkettim bir çok şey de olduğu gibi. 

Dalgınlığıma geliyor hayat, bir bulunmaz muammayım. 

Kusura bakmayın rahatsızlık verdiysem şu sıralar, kendimde değilim,

Sırtımın kamburu büyüyor ve nerede yitirdiğimi bulmaya çalışıyorum. 

Pardon beni nerede yitirdiğinizi... 


Kuş uçmuş kervan göçmüş... 





31 Temmuz 2024 9 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (1)
  • "Her yere yetişilir, hiçbirşeye geç kalınmaz ama" diyordu Edip Cansever yiterken var olan bir şiirinde, okurken hem haaz veren hemde kekremsi bir tat bırakan bi benzerlik var dizelerinizde. Dilerim ki o tadı yitirmezsiniz, kaleme değen yüreğinize sağlık.