Siyah

saat 23.00

kayın ormanlarında soğuğu büyüten gece

hiç de vicdanlı değil

günün olmazlarından

imgesel paradokslar yağıyor yüreğime

üşüyorum

yoksun


saat 00.00

değişen takvim yaprağı

çocukları bir gün daha büyüttü

onlar büyüdü

benimse ömrüm eskitildi

fütursuz saatlerce 

yoksun


saat 02.00

hangi derde demlendiği meçhul adamların

araba gürültülerini saymazsak

şehir de benim kadar sessiz

evlerin ışıkları çoktan söndü

sokak lambalarıysa

birer asker edasıyla

ıssızlığıma nöbet tutuyor

yoksun


saat 04.00

tüm radyolar anlaşmış gibi aşk şarkıları çalıyor

özlemin en demli bu saatinde

yoksun


saat 05.00

varlığına isyankar kül tablası

tütün sarısı sarmış duvarları kışkırtıyor

korkuyorum

şimdiden sığındım

birazdan yükselecek ezana

ardımdaki seccadeye bakıyorum

yoksun


saat 06.00

serçeler güz güneşini karşılıyor

taze ekmek kokusu sokağı sardı çoktan

çok sürmez şehri alır yine bir telaş

hayat devam ediyor işte

sofram gönlümden zengin değil

siyah bir zeytin tanesi

siyahımı vuruyor yüzüme

yoksun


saat .. ..

saat ne fark eder

bir beyaz kağıtla

yapılabileceklerin sınırındayım

gelebildiği kadar gelmiş üzerime hayat

yoksun

24 Ekim 2020 139 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (6)