Sokak Lambası
Hep merak ettim
Çizebilir miydim acaba
Dışarı kustuğum dumanın
Işıkla birleşmesinden oluşan
Kargaşadaki seni
Belli belirsiz...
Belki de şarkı yazardım sana
Biraz sana benzesin isterdim
İçtiğim suyun
Aksak ayağı üstünde
Dağınık yatağımın...
Zifiri karanlık saçlarında
Yolunu kaybeder ellerim
Ne idüğü belirsiz
Parmak ucu hissizliğim
Zamansız!
Göç eden sigara dumanı
Gözlerine sis gibi çöküyor,
Parmaklarına bırakırken izini
Burnum ucu yangın yeri ...
Nadasa bıraktığım meraklarımla
Blues dinleyerek keyif alırken
Yabancılığıma yancı düşürüyorum kendimi
Çözülemeyen hayat problemi
Profesörün dilinde çözümünü arıyor
"Anlamayacaksın seveceksin!! " diyor
Bizans ilahisi,
Sanat musikisiyle sevişirken
Saçları ve bıyığının beyazı
Rakıya meydan okuyor
Sağlamasını alıyor
Tek atımlık buzsuz hayatımızın...
Soğuk biraz üşüyorum
Çaktırmadan havaya,
Tepemdeki sokak lambası
Güneş gibi davranıyor
Kuantum ikililiğine takılmadan
Isıtmak için beni,
Görücü usulü tanışmaların
Üçüncü tekil şahsı,
Hiç haberi olmadan...
Serinde sevdim oysa
Güneşe çıkmadan
Günün gece yarısında hep
Sokak lambası biliyordu
Serde sevmek birini
Ağzı kapatılmış çığlık gibi
Yansımaz çukur dibindeki aksi...
Tanışmadığımdan
İyi biri olduğumu işitiyorum
Otururken bir başıma...
Sipariş edilmeyen mutluluk
Masamda yer bulma telaşında...
Sırtımı sıvazlıyor bir kadın
Müziğin hatırına...
Mutlu hissetmek
Ortak davası olurken herkesin
Gece el veriyor güne...
İçkiler tükeniyor
Veda hazırlığı etrafta kol geziyor...
Gün mahmurluk doğururken
Gecenin koynu kollarını açmış
Bekliyor bedenimi...
Sırtımı sıvazladım
Yüzümü okşadım sert ellerimle,
Öptüm yanaklarımdan
Kendime iyi davranma yüceliği
Sızlattı içimi...
Yüreğime ninni gibi işleyen
Türküyü mırıldadım sevdiğim
Uyuturken düşlerimi beşiğinde
Bu saatlerde düşer hep
Omuzlarımın adelesine
Tanıdık bir ağırlık
Yastığım, yorganım, düşlerim
Yer etmiş etim, kemiğim ağrısı
Tuzlu suyun kerameti
Çalınmış ayaklarım
Öpülmemiş yanaklarım
Yüzünü dönmek ister
Aşkla uzatılan dudağa
Süveterimin kapattığı
Suç unsuru önlüğüm
Eğreti dururken maviliğine
Karıncaların kahramanı
Birkaç kelebeğin
Ortak sevgilisi olurum...
Elleri uçurtma ipinde masumiyet
Sarılıp kalır
Çocukluğumun boynuna...
Hafiflesem,
Yağsam denizlere
Yağsam sadece...
Karışsam sulara bir damla
Sadece yağsam
Hafiflesem...












Çok güzel şiir. Orta kısımlardan başlayıp, son pasajlara doğru duygusunu derinden okura hissettiren hissiyat; daha da dozunu artırarak ivme kazanmış.
Kendi ile son derece barışık bir persona görüyoruz. Şarin de dediği gibi üşüyen elleriyle bile kendi sırtını sıvazlayan, yalnızlığına kat kat gocuklar giydirirken de; aynadaki yorgun yüzünü tebessümle uğurlamasını bilen, bu da yetmezmiş gibi bir de yanağından makas koparan, sabırlı, erdemli ve güçlü bir duruş sergiliyor.
Tebrikler Saygılar
Şiirin ezgisi https://youtu.be/Si0teRtHY8o?si=QsuU0rQlo7dYe0ZI
İç monologlar biter mi hiç; ütopik bir dünya ile realite arasındaki git gellerin labirentine düşmüşse insan..?
Buruk bir yalnızlık duygusunun iç çekişiydi imgeler, Nasıl da anlaşılır, nasıl da tanıdık bir sokak...
Tebrikler olsun, şair Saygıyla, sağlıcakla.