Sol Yanımdaki Ağrı
Ne son bir yaz,
Ne de sonbaharın başlangıcı.
Bir akşamüstü kızıllığındaydı seni uğurlayışım.
Benden kaçışın kadar etkili değildi eylül yağmurları...
Özlemek bir seviyi anlamaktı.
Bin dert katıp yüreğimin guguklu saatine,
Gecelerce beni uykusuz bırakandı adın.
Kanı kurusun seni benden koparanların,
Dili tutulsun bu körpe yalnızlığımın.
Onca kalabalıklarda hala seni arayışımın,
Adını sayıklayışımın gecelerde,
Kan ter içinde uyanıp gecenin üçünde
Seni uğurlayışımın rengindeki şarabın
Defalarca dudaklarıma değmesiydi yokluğun.
Ki hiç geçmedi,
Sirenleri perde aralığından
Sadece odama vuran bir ambulans.
Kör bir kedi uğradı camıma,
Senden arta kalanları da ona bağışladım.
Ki hep özgürdü bir yanım,
Tutsak bir şair olarak kaldı şimdi sol yanım...
Seninki ince hastalık adamım. Kıdemli ince hastalık mağduru olarak reçeteni yazıyorum: Şiirden, şarkıdan ve rakıdan uzak duracaksın. Mümkünse bir Budist tapınağına yerleşip fun-ku öğrenip hıncını dağdan taştan çıkaracaksın. Ya da mevsime göre yılın yarısını kuzey yarım kürede, yarısını güney yarım kürede hep yaz mevsiminde hiç olmadı Ekvator civarında yaşayacaksın. Demedin deme. Ben yapmadım bari sen yap:)
Çok hüzün yaptı şiir, efkarı dağıtayım dedim. Yoksa gece rakı içer, şiir yazar, müzik dinlerim. Vebali boynuna olur ona göre:))
Kendine has, Uğur Zengince usturuplu şiir vesselam... Kalemine sağlık...