Suya Konan Hümâ
Hümâ mı kondu
Yazgının uçsuz çemberine, erse de...
Vuslatın gerdanına düşen ıslıkla,
üzerine nice söz düştü
İlham erinden.
Su gibi aktık
Kıyısında sevdanın,
Renklerini
Ruhun ipliğinden geçirdik.
Söz sustu, gözden aktı
bir çığlık harmanı.
Sırrımız rüzgâra karıştı,
Gözlerimizde perdeydi inanç.
Akşamın teninde eridi türküler,
Ilık bir buğu yüreğe düşen.
Dilimin narında hıçkırığım gül koktu,
Şikeste devranın zembereği titredi.
Savruldu saçlarım gecenin yarısı.
Akıp giden hayaller mil çekerken,
Boyverdi sular.
Yürüdü beste çanları kırmızı seslerle,
Uyudu salkım salkım şiirler,
Rüzgârlı bir akşam.
Soluklar mı
Göğün sessiz ucunda
Buluta karıştı.
Büyümedi o yara,
Dem durdu orada.
Düş bile kaçtı suretimizden,
Aynalar kırgındı.
Unuttuk
Baharın ezgilerini
Kırık dallarda.
Bir serap gibi kaydı
Gözbebeklerimizden vakit




