Tadında Kalsın

'' keşke küçük kalsaydı, düşüm kadar bu şehir
belki faili bulunurdu avuçlarımdaki boş kapsüllerin ''



kuru bir sancı
göğsüne çömelen
sıtma vurmuş kuş ıssızlığında
yine pembelerinden soyunuyor gün ortası şarkılar

bu kez dilenmek yok
tadında kalsın dua
indir gökyüzünden gözünü arsız yüzün kızarmadan

vazgeç
temsili bir hikayenin
perdelerini çekiştirmekten, o mekân sana sürgün

dön
daha da göçmeden
içine

misal ki
olmadık biz
yoktuk önce, umut taşları vardı
dizdiğimiz ve yıktığımız

yani beyaz atlar koşarken
taylarını koparıp yağmurdan
çocukluğumun kiremitlerine yaslarken gemlerini

sussun diye
rüzgar
köylü feracelerine saklanınca bebek çığlıkları


toy masallar söylenirken kulağına gecenin
kandillerine saklanıp korkunun
ecel hükmünde vadesini bekleyince şafağın

daha sırnaşmamışken kalabalığın öyküsü
vapurlar tahta
iskeleler ahşap
martılar bu kadar yüzsüz değilken hani

hani daha da kirlenmeden
hani kokmadan midyeler
ismin baş harfleri kazınırken ağaçlara
reçineler kapatırken cümleleri ...