Tanrı Emzirmeyen Tanrıçalar

dalında bıçakladım ,
bir domatesin yanağını
kanadı...
kıyamadım,
üzgün ellerimle yıkadım namüsait tenini
saçlarını okşadım deniz börülcelerinin
üzerime sindi,
ela gözlü kokusu
sükut etti serzenişler,
çatlamış toprağımda
duyamadım...
utandı eski yüzlü ikindim dergahımda

sigara sardım yerli tütünden,
sararttım işaret parmağımı
sek bir hüznü attım,
küçük kadehlere
tomurcuklandı dünümün yamalı hali
yadettim kulluk ettiğim kulu
ziyan bir aşkı,
dövme yaptım sol omzuma
dudaklarından öptüm
topuğuna adım yazılmamış İstanbul'u,


şeytan uçurtması oldum sonra ,
sahici bir yüzün
yalnızlığımı taşladı İda'nın,
tanrı emzirmeyen tanrıçaları
bir can sıkıntısını sevdi ölesiye,
iliksiz ceketim
bildim
duydum
rekâtlandı dizlerim
durmadan öldü,
yeniden doğacak duvaksız kadınlar
h/içlendim arasatta
durmadan öldü amelim
harlandım
darlandım hoşnut bir hayatta

suadiyeikibinondörtnisan
Demir Mutlugil

15 Nisan 2014 827 şiiri var.
Beğenenler (6)
Yorumlar (4)
  • 11 yıl önce

    müthiş...tebrikler şair :)👍

  • 11 yıl önce

    bu sayfadan çıkılmazzzzz..harikasınız👍👍

  • 11 yıl önce

    Varsın emzirmesin tanrıçalar hayat kimi can sıkıntısı kimi mutluluk devam edip gidiyor...👍

  • 11 yıl önce

    Özlemişim sizin nadide yorumunuzu. Yine harikasınız hocam... Selam saygılarımla...