Tuzlu Ayna
Gümüş sıralı şiirlerin içimde,
bir nilüferin yüzeyinde tükenmiş ışık yılı.
Bir zaman yalınlığıyla
eşiğindeyim yağmurların.
Her harf, tenimde solan bir anı
bir akşamüstü sessizliğinde
kaybolan gülüş gibi.
Yıldız ve aşk,
bir ormanın imgesine
rastgele iliştirdiğim kelimelerdi.
Sonra değişti yerleri,
başka bir sabaha sarktı sözcükler.
Issız konuşmalar yapıyorum
gökyüzüyle
tek başıma
ve bir anda.
sözcükler yürümeyi unuttu,
her biri
rüzgâra yazılmış zevalin eşiğinde
isimsiz su lekeleri.
Bayım,
bir ayna alır mısınız?
Gökyüzünden düşmüş,
donuk bir şelalenin son damlasından dövülmüş.
Ama ben artık
bir aynaya değil,
adalete bakmak istiyorum.
Çünkü kelimeler,
bir meydanda susmuş
dil yorgunları gibi.
Ahh...
Özlediğim insanları,
bir çölün uykusunda yürüyen
tuzdan yapılmış bir geminin
pruva izine kazıdım.
Hepsi, terk edilmiş bir fenerin camında
dans eden sönmüş bir yanardağın gölge haykırısı gibi
yansıdı birbirinin yüzüne.
Üvey yollar
ağzımdan aldı her bir kelimeyi,
ben
inancı rüzgâra emanet ettim.
Hâlâ sevebilir miyim insanları,
bilmiyorum.
Yeisin gölgesinde,
sere serpe bir sokakta
savunmasız yürüyorum.
Güneş,
mutlu gibi ediyor tasaları,
ama ben
yalnızca saçları taranmış
bir resim istiyorum
sessiz,
ve eksiksiz.
Bayım bir ayna alır mısınız? şu cümle o kadar dokunaklı ki genel olarak kimse kendini görmüyör değil mi ne acı. mısralar içinde kayboldum kendimi gördüm tebrik ederim saygı ile..
İnsanın en derin yalnızlığı, kelimelere sığmayan o kederli sessizliktir bazen. Söylenmiş her sözcük, susulmuş olanın yorgun yankısıdır sadece. İşte bu şiir de o yankıların göğsünde çınladığı, zamanla çürümüş bir melodinin ince duygusunu taşıyor. Bir nilüferin yüzeyine dokunmuş ışık yılı gibi.. dokunmuş ama asla ulaşamamış bir sevda gibi.
Şair kelimeleri birer anı damlası gibi tenine işliyor. Bir ormanın imgesine iliştirilen yıldız ve aşk, rastgelelikten uzak, bilinçaltının bulanık sularında kendine bir yer arayan kutsal bir yalnızlık gibi yer buluyor şiirde.
Güneşin tasaları mutlu göstermesine rağmen, şair bir resim istiyor yalnızca. Saçları taranmış bir resim. Sessiz ve eksiksiz. Çünkü belki de bu dünyada tek eksiksiz olan şey, bir anın hatırasında donmuş o sonsuz sessizliktir.
Sessizlikte konuşan, gözyaşında yüzmeyi öğrenmiş bir şiirdir bu.
En içten tebrikler. Sevgiyle 🌾