Tuzlu Ayna


Gümüş sıralı şiirlerin içimde, 

bir nilüferin yüzeyinde tükenmiş ışık yılı.

Bir zaman yalınlığıyla

eşiğindeyim yağmurların.

Her harf, tenimde solan bir anı

bir akşamüstü sessizliğinde

kaybolan gülüş gibi.


Yıldız ve aşk,

bir ormanın imgesine

rastgele iliştirdiğim kelimelerdi.

Sonra değişti yerleri,

başka bir sabaha sarktı sözcükler.

Issız konuşmalar yapıyorum

gökyüzüyle 

tek başıma

ve bir anda.

sözcükler yürümeyi unuttu,

her biri

rüzgâra yazılmış zevalin eşiğinde

isimsiz su lekeleri.


Bayım,

bir ayna alır mısınız?

Gökyüzünden düşmüş,

donuk bir şelalenin son damlasından dövülmüş.

Ama ben artık

bir aynaya değil,

adalete bakmak istiyorum.

Çünkü kelimeler,

bir meydanda susmuş

dil yorgunları gibi.


Ahh...

Özlediğim insanları,

bir çölün uykusunda yürüyen

tuzdan yapılmış bir geminin

pruva izine kazıdım.

Hepsi, terk edilmiş bir fenerin camında

dans eden sönmüş bir yanardağın gölge haykırısı gibi

yansıdı birbirinin yüzüne.

Üvey yollar

ağzımdan aldı her bir kelimeyi,

ben

inancı rüzgâra emanet ettim.


Hâlâ sevebilir miyim insanları,

bilmiyorum.

Yeisin gölgesinde,

sere serpe bir sokakta

savunmasız yürüyorum.

Güneş,

mutlu gibi ediyor tasaları,

ama ben

yalnızca saçları taranmış

bir resim istiyorum

sessiz,

ve eksiksiz.

26 Haziran 2025 401 şiiri var.
Beğenenler (8)
Yorumlar (3)
  • 6 gün önce

    Bayım bir ayna alır mısınız? şu cümle o kadar dokunaklı ki genel olarak kimse kendini görmüyör değil mi ne acı. mısralar içinde kayboldum kendimi gördüm tebrik ederim saygı ile..

  • 6 gün önce

    İnsanın en derin yalnızlığı, kelimelere sığmayan o kederli sessizliktir bazen. Söylenmiş her sözcük, susulmuş olanın yorgun yankısıdır sadece. İşte bu şiir de o yankıların göğsünde çınladığı, zamanla çürümüş bir melodinin ince duygusunu taşıyor. Bir nilüferin yüzeyine dokunmuş ışık yılı gibi.. dokunmuş ama asla ulaşamamış bir sevda gibi.

    Şair kelimeleri birer anı damlası gibi tenine işliyor. Bir ormanın imgesine iliştirilen yıldız ve aşk, rastgelelikten uzak, bilinçaltının bulanık sularında kendine bir yer arayan kutsal bir yalnızlık gibi yer buluyor şiirde.

    Güneşin tasaları mutlu göstermesine rağmen, şair bir resim istiyor yalnızca. Saçları taranmış bir resim. Sessiz ve eksiksiz. Çünkü belki de bu dünyada tek eksiksiz olan şey, bir anın hatırasında donmuş o sonsuz sessizliktir.

    Sessizlikte konuşan, gözyaşında yüzmeyi öğrenmiş bir şiirdir bu.

    En içten tebrikler. Sevgiyle 🌾