Ucuz Ölümler Ülkesi Anatolia 8
"Ben insanların yarattığı tanrıya değil, insanları yaratan Tanrı’ya inanırım.”
Alphonse Karr
1
Kimlik kartında arayüzü tescilli Anatolia’da
hem demokrat, hem milliyetçi
hem özgürlükçü, hem modern ve vatansever,
hem özne, hem yüklem olan,
hem de ne dindar, ne milliyetçi, ne modern, ne demokrat
hep belirtisiz nesne gibi duran
aslında hem her şey, hem de hiçbir şey olan
cümlede anlatım bozukluğu halk, hep ‘devrik!?’
21. yüzyıl manzaralı d/cin çıkarma seanslarıyla
sese günah, yüze kusur, göze ay’n
kalplere mahremiyet çekilir.
gökyüzüne uhrevi hislerle bağlanan wi-fi şifresiyle
ekran başında bağdaş kurup
bir gün başörtüsüyle ağlayıp
ertesi gün bikinili yarışmacıyı beğenilere boğan
hem cennet vaadine kanan,
bir eli tespihe uzanırken, ötekiyle kumandayı hiç bırakmadan
benzer senaryolarda farklı kanallarda
hem filmin, hem de yaşamın figüranı edilgen.
2
Sertifikalı iftar programlarında
hashtag’lerle günah çıkarırken
saydam bir tespih gibi diziliyor sıraya
#özsevgi #zihinselhuzur #şükürhalindeyim i(l)letileri.
imameye her vardığında geriye yeniden ilerlerken taneler,
yol gösterici tefekkür.
tarayıcı gözler, silinen benlik
bir de polarize, ışık, renk, fi(l)tre,
nur içinde kocayan sanal gerçeklikte
anlamını bilmediği ayetleri okuyup üfleyerek
like sayısına göre ölçülüyor takva.
herkes nasibine göre
gelen gönderi sayfada sabitlenirken
en gerçek anlar için hayırlı yorumlar yapılıp
en sona da emoji bırakılır.
sonra ardına değin açılır cennete giden kapılar
üstelik orada kişiye özel 72 hurili bir VIP loca
hemi de bir alana diğeri bedava.
öyle ya ironi burada:
her biri dikkatle paketlenmiş ürün gibi:
tutorial makyajlı ve kimi kedicik olmaya meraklı
etiketli, ölçülü, sürmeli,
ustaların ‘sade ama dikkat çekici olmalı’ dediğinden.
mazlumluk ve gözyaşı
hem dindar, ibadet ha(ya)linde köklerden köleci
ve sevişirken seküler.
olmadı bir güzele bak sevap kazan.
değerse bakışlar birbirine göz zinası.
bir yandan da cehennem patch notlarında
‘ateş sıcaklığı optimize edildi’ yazılsa da
pdf formatında yüklenen günahlar
silinerek sıfırlanıyor dijital tövbeler ile.
Peki #ya kadınlar hashtaginde?
#kadınların ise zaten canı cehenneme!
onlara müstahak kılınmış huri olmak. 4’ü bir arada
olmadı bir kısa SMS çeksin,
kısmetse bir h/koca çıksın bahtına.
oh ne ala J bir de kolaylaştırıcı,
mesela, ‘alo fetva hattı’nda seferi,
dokunmatik ekranda eller değince birbirine
bozulur mu acaba abdest?
3
En sahih yorumların tarikat bazlı deneme sürümlerinde
kurs’ağı vakfedilen istismar ile
tabu mevzusuna susturulup
günah yazılır korkusuna
ha kız ha erkek çocuklara bulaşan
aşağılık bir hikayedir a/itlik salya.
Adına kibarca ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’
sebebi göz önüne alınan
kdv’siz indirime giren
bürokratik yargılama sürecindeki davranışlar
karar metninde ‘çocuğun üstün yararı’ gözetilerek
toplum vicdanı temizlenip tatmin edilmiştir!!!”
Yurtlarda kutsal id ile kirletilen çocukların
sessizce tutuşan yanışlarında
alnındaki harflerin seccadede ağlayan ağrısını
üç avuç su ile yuman suçun paklanan rengiyle
‘suça ortak’ kılındı işitilmeyen dualarda kaybolan sessizlik.
Marx’ın kulaklarını çınlatırcasına
para!psişik kahramanları din’leye din’leye
afyon içmiş gibi charcot'un hipnoz seanslarına kalmış gibi
zıtların toplumsal dengesinde
ayakta uyurken içgüdüsel protip
bilgisizliğin mutluluğuyla yapılan
ihtişam ve görgüsüzlük gösterileriyle
Anatolia’da Che’e nispet
‘muhtaç bırakıp yardım etmek
tasarlanmış en baba devlet politikasıdır.’
çok yıldızlı Roma’ntik ’panem et circenses’in
duvarlarında asılı kolaj tanrılar
ağzında devleti zikrederek yoksul mahallelerde
hayırları yarıştırırlarken, sarık ve cübbeye sarınmış
deklanşöre fiyakalı! pozlar veren karnı tok, sırtı pek
kimi sünnetsiz ve belki misyoner ve muskacı inanç simsarlarının
şatafatlı ramazan sofralarında insaf etmiyor israf.
Lakin sosyetik scroll bir bölüm olarak kayda alınıyor
Monaco’da sonradan g(u.ö)rme! milli ve yerli QI seviyesi.
üstelik güzel pişiyor kibirli ıstakoz.
kokusu çabuk yayılırken strory’de,
Eminönü’nde geçim sıkıntısı yaşıyor cılız balık ekmek.
oysa taşı toprağı altın değil miydi İstanbul’un?
-kenar mahallelerde
atık sebzeleri toplamak için son saatlerde
semt pazarına annesiyle giden bir çocuk
anacığı üzülmesin diye
küçük yüreğinde için için buhar olmayı dilerken
yaşınca büyüyen suskun ağlaması eşliğinde
utanma duygusunu dolduruyor ‘sıfır atık!?’ poşetlerine.
4
Cennetin açılan kapılarına led tabelalı lüks konut reklamlarıyla
‘takside sıfır f/v’aizli’ diye paylaşıma sunulan linkte:
deniz kumundan yapılma felakete abone
bol tuzlu ömür boyu garantili yapılarda biriken
kaNpanyalar cuma günü indirimliydi.
her ekonomik krizde kar/nına kâr ekleyen bankalar
e-ko(no)mik köleliklerine yeni kredi paketleri sunuyorlar.
hepsi birbirinin deepfake.
üstelik uzak görüşlüdürler hep;
şimdi al öbür tarafta
yeniden yapılandırılacak borçlarla öde
nasılsa hat(a)larından yüzüne faYçata yerken
Anatoli’a, kısa sürüyor bu tarafta yaşamlar.
Herkesin felaketiyle baş başa kaldığı yerde
can verirken saatler
-yüzü utanç vergisinden muaf-
yalan bağışlarda ismini bol sıfırlı miktarlarla
ekranlara yazdıran kara para aklama hokkabazları
kriptolu ticaret erbaplığına binaen
karotçu duygularıyla övünerek
çöken etiğin bakışları arasında
hep bir ağızdan suçladılar
kolonu kesilmiş şehirlerden geçen fay hatlarını.
kentsel projelerde unutulan acılarla
statiği kaymış ucuz ölümler ülkesinde
kara poşetlerle taşınan
bedenlerin üzerine düşüyor adaletin gölgesi.
Güney
*Tırnak içindekiler dizi-sinema film isimleridir.
*Jean-Martin Charcot: Fransız nörolog. Nörolojinin babası olarak bilinir. Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud'un hocalığını yapmış ve psikanaliz üzerine ona ilham vermiştir. Histeride ilk hipnozu kullanan kişidir.
*Roma’ntik “panem et circenses”
“Ekmek ve oyun” Roma İmparatorluğunda çöküş döneminde, açlıktan ve işsizlikten şikayetçi halkı oyalamak için oyunlar düzenlenmesi ve bu eğlencelerde bedava ekmek, yiyecek dağıtılması....
*Scroll: taslak
*Deepfake, mevcut bir görüntü veya videoda yer alan bir kişinin, yapay sinir ağları kullanarak bir başka kişinin görüntüsü ile değiştirildiği bir medya türüdür.





Muhtaç hale getirip,yardım etmek, Mahir bunu “suni denge” tezi ile açıklamıştı. Hep diyoruz;şiir sadece ilham değil ,bilgi işidir.
İyi ki bu sayfada ve bu anlamda şiir okuyoruz.
Kaleminize sağlık Güney bey
Sevgiyle.