Uyanış
İlkbahar yavaşça indi,
Sen de içime işledin.
İsmini, akarsuların kalbine,
Yolunu kaybetmiş akışlara fısıldadım.
Karın örttüğü geniş alanlara,
Kanatlı misafirlerin dinlencesi o engin topraklara,
Yel'e de işledim bir de...
Zamanın gölgesi silinmişti zihnimden.
Seninle içim bahara kucak açtı.
Seni o esinti taşıdı yüreğime.
Bir de kanatları gümüşten bir kuş,
Penceremi şenlendiren yağmurla coşan kahkahalar.
Ben olacaktım kanatlıların bitmeyen neşesi.
Gözlerim seni buldu yeniden,
İlk çağımdaki berraklığıyla.
Öyle miydi o dönemlerde de
Dudaklarının, ağzının o eşsiz iklimi,
Kirpiklerinin gece tonu,
Yüzünün serinliği,
Saçlarının ay aydınlığı?
Yüreğimde aşkın o derin sızısı...
Gecenin sessizliğini alnından öpecektim sonra.
Fısıltın, gökyüzünün şefkati gibi sardı her yanımı.
Yüreğim atardı.
Ben vururdum yüreğimi
Çıkmaz ve dar sokaklara.
Denizin tuzlu kederine,
Sürgünlerin hüznüne,
Hüzünlerin o kadim ocağına...
Kirpiklerimde asılı kalan bir rüya, seninle her şey gerçek oldu.
Ah! Sana dokunmanın ateşi,
Kışın buzla kilitlediği sular gibi dağıldı.
Gözlerin, gözlerindi derman
Yüreğimin sızısına...
Aşkın sesi, rüzgârla saçlarıma değiyordu.
Benden bir nağme istediğinde, alıp kaçmalıydım seni...
Sen geldin.
İlkbahar, ruhumuza cennetten bir nefes üfledi.
Her bahar, yüzyılların özlemini taşır sanki insanın içinde. ve her bahar, birini bekler. Şiirin dizelerinde ruh bulan bir yüz, bir ses, bir bakış belki de.
Toprağın bağrına düşen her damlada, dallarda tomurcuklanan her yeni hayatta, o "birinin" izleri vardır. ve o iz, zamanın belleğinden silinmiş gibi görünse de aslında kalbin en ıssız yerine saklanır. Oradan fısıldar, oradan yankılanır, oradan çağırır.
Bazen yürek, sevdayı doğanın kucağında atar. Akarsulara fısıldar adını; toprağa, kuşlara, yele anlatır. Çünkü aşk, insandan taşıp âleme yayılmak ister.
ve bazen sadece bir bakış, bin yıllık bir bekleyişin cevabı gibi düşer gözlere. İşte o an, zaman çözülür, geçmişle gelecek iç içe geçer. Gözlerin, "ilk çağın berraklığıyla" bulur onu yeniden.
ve sonra, Her şey olur. Aşk, kelimelerden sıyrılır, bedene değil, ruha dokunur. İçin titrer. Sesin titrer. ve bir sabah, ilkbahar gibi biri gelir. Gelir ve bütün karanlıkları eritir.
''ve ilkbahar, ruhumuza cennetten bir nefes üfledi” diye yazılır o an.
içtenlikle tebrikler, sevgiler sevgili Tülay şairimize.