Uyuyan Marmaranın Koynundaki Gizli Dev
Solumda tek tük açmış iri beyaz çiçeklerinin ıtırı ile manolya
Sağımda ıhlamurun mest eden kokusu
Gerisinde çınar boy atmış
Karşıdaki selvi kavakla yarıştalar göğe kulaç atmada
Üzerinden geçen kargalara aldırmadan merayı silip süpürüyor
iki at
birisi kahve köpüğü
diğeri kır at
birbirinden ayrılarak kazıklara çakılmış
İplerinin uzunluğu ile sınırlı alanlarda
kuyruklarını sallayarak merada otluyor
Ara sıra yelelerini yalayan poyrazın da mutluluklarını perçinlediği
iki at
Yarın koşulacakları araba ile taşıyacağı yükten habersiz
Bir serçe cik diye referans yaptı önümde
Küçük bir gurup kırlangıç
yayından fırlamış ok gibi uçtular önümden
biz de varız
buradayız diyerek
Birazdan fırın yakacak gökte güneş
Kalkın artık sabah oldu diye ötüyor bir horoz
tiz sesi ile
nerede ise gün öğleye duruyor diye ünlüyor sık sık
Oyup bitirememiş ağaçkakan
yuva telaşından kaynaklı tak taklarını sürdürüyor biteviye
Karşımda mavi denizi çevreleyen
üzerinde üç kolluların (res’lerin) pır döndüğü dağların uzanan mor sırası
denize açılmayı bekleyen iki küçük teknesi
gerdan kırarken ucunda
Ara sıra yoldan geçen taşıtların toz bulutları da olmasa
tam da içindeyiz özlem duyduğumuz hoş bir sabahın
Merayı kuşatan irili ufaklı ağaçların her biri
ülke sınırlarını bekleyen birer karton asker
tank
top
gece heyulasında barışın
Tankla topla askerle barış olmazsa da
Onlarsız da olmuyor anlaşılan
İnsanlar mı
yok onlar ortalıkta
uyuyorlar yataklarında mışıl mşıl
yarınlarından habersiz
Uyanmak üzere olanları ise gece sivrisinek ısırıklarını kaşımakta
sabahın mahmurluğu üzerlerinde
Bir bölük turna süzüldü enginlere
fısıldayarak gerçeği
İyi ise bu son iyi günleriniz
Uyanın
Uyandım dedi bir beyaz martı
ne yapayım karnım aç
uyanmak zorundayım erkenden her sabah
Sanır mısın ki bu mutluluk
Kimileri etmezken itibardan tasarruf
Aç gezer sürüleri itibarsızıktan
Çile çeker ucuz ekmek
yağ
şeker kuyruklarında
bir zamanlar soğan
patates
patlıcan
domates
Bu bir bayram sabahı
Halkı mutlu olması gereken toplumun
Böyle mi sürecek bu
Neden düşmanlık
Ayrılık gayrılık
Her 1 Eylül gelişinde sızlar yüreğim
Barış dediğimiz gizli dev uyanana dek!