Uzak Çember
gün gelir, elbet haklı haksız karışır
gül isyan eder güneşe, onu dikeni savunur
içimdeki yeşilin savrukluğudur düşlerim
yüreğim, pencerene uzanan kırık bir dal gibi
cama vurur da vurur
tahammül sınırları çoktan aşılmıştır sözcüklerimin
"günaydın"ların tamamıdır eksik ömrümün
kader ağlarını örerken, içimdeki sevdayı unutur
"ölüm bize teğet geçer
yine de dargın ayrılmayalım"
dedi ve ekledi muhtelif şairler
velhasıl, ölüm bizi ayıracak olsa da
hasreti hesap etmediler
ölüme koşarak giden
sürgünden yeni dönmüş
nice şehirler taşırım sırtımdaki kamburda
olur da şiirleri kanatırsan bir gün
kavgalarım, kanadağı yerden kendini onarır
şimdi ne zaman bir rüzgar esse
kıyıya vurmuş hatıralar benimle konuşur
"öldü" diyorlarmış benim için
iki gözüm, inanma ne olur


