Üzüm Kırmızısı

Üzüm kırmızısı bu uçuşan
Kanatlarında gecemin.
Nafile, beyhude çırpınışların
Adısın bilindik deli yakamoz
Derinliklerimin üzerinden
Arsızca kayan hoyrat
Aldanışlarım
Fena bir günce tutuşuyor
Kalemimin ucunda
Karalanır defterim
Yazılarım geçmişime söver
Kanar gökyüzüm
Alaca kanatlı sema altında
Durulur coşkun ırmaklarım
Menderesler boyunca ılgıt ılgıt
Seslenir içimden
Sen acı bir hatırasın
Yalnızlığım...
Seyrusefer lavanta bahçelerinde
Öbeklenir umutlarım
Sar sarı çiçeklerini etrafıma
Kuyruklu bir yıldızı artık
Koparalım yurdundan
Üzüm kırmızısı da olur
İlk ayrılıkların adı
Yoksa bu sevda
Yine arşa ziyan
Hüzne açılan pencerelerin önünde Menekşe olamam
Yalnızlığımla da övünemem asla
Akşam sefasına inanırım
Açmam açamam karanlığına,
Gecemin son sesi ol bana
Uyuyalım
Kendi varoluşlarımıza aldanıp
Başka bir sabaha uyanalım
Umut eker yüreğime
Kan kırmızı
Sevdaya yol alır çiçeklerim
Bahardır ilk istasyon
Kırmızıdır kod adım.
Yol alır
Senle sensizlik...
Dem alır
Benle bensizlik
Olalım olgunlaşalım
Çünkü
Üzüm Kırmızısı bu
Bir YANILĞI değil
Mahsen mi
Mabet mi
Mahremiyet onurluca
Saklandığımız
Adın aşk...
Bir, 2, üç
3, iki, 1
Adımız şarap
Ve aşığıyız hâlâ
Ondan ki
Üzüm kırmızısı,
Bil ki bu sevda
Mualla
Tcpassenger_ierdogan
Yüceler iyidir. Ve gönüller, sevda ve yalnızlığın karmaşasından beslenir çoğu kez. Tebrik ediyorum.