Yanık İzi
//
//
Avuçlardan kayıp giderken umudun çiy taneleri,
Tanıdık bir gözbebeği arayan mahpushane bakışları,
İdamını bekleyemez çarmıha gerer kendi kendini.
Bu şehrin;
Riyakâr ruj izinin bulaştığı sevdaları,
Ayna karşısında saatler geçiren makyajlı tebessümleri,
Ölü baykuş avcıları,kan emici yarasaları,
Siz hiç realist bir intihara şahit oldunuz mu?
Peki ya yaşıyorum sandığınız çalıntı hüviyetleri,
Bir kez bile kimin diye merak edip okudunuz mu?
Parıltılı neonların altında yiten gölgelerin gururu,
Karanlığın en parlak hediyesi misali duran aynı neondaki,
Cümle aleme yanıp duran,herkese aynı sözleri satan,
Başı gökte harflerden,ayağı çukurda kelimelerden,
Paçavra cümlelerden daha fazladır zannedersem.
Uçurtmayı vurmasınlar feryat figanıyla,
Şakakları sarı çocuğun kör kuyulara düşen ruhu,
Sendeleyerek ufuk çizgisinin birleştiği noktadan sis ile,
Gelirken ecele doğru,
Sövgü nedir dili tartmaz,bilinmez durumda,
Son bir mavi bilye vuruşu ile yalpalar düşer yedi dehlize.
Adımların içini acıttığı merdivenlerden gıcırtıları dinle,
Dinle tırabzanların hiçliğini,yok yere çürümüşlüğünü.
Yıldızlar masumiyetini gecede yitirir ağlarlar mehtaba,
Beyaz kızıla boyanır gamsızca derinden derinden,
Kandiller dualarını eksik etmesin üzerlerinden,
Bu gidişle salaları kalmaz cuma sabahının imanına.
Köprülerin altından çok sular akar akmasına,
Lakin hepsi girdabının içinde surat asıp,
Poseidon'a maşa olduklarından günah çıkarırlar,
Martıların kanatları tutulur ihanete,
Denizkızları karaya çıkma hayallerini yitirir,
En sığ koydan kendilerini aşağıya bırakırlar,
Umarsız,
Gamsız...
Sakız misali çiğnenir yaşam Klimanjaro'nun eteklerinde,
Bir dağ keçisi inadım inat peşine takılır saatlerce,
Fark ettiğin oduncu kulübesi inzivaya çekilecek,
Hislerine en doğru yerdir ölüme çeyrek kala,
Dur;dur be usta hani daha meçhule karışacak,
Çok şey vardı bu küstah hayatta.
Paranoya başlamaya görsün arzın merkezinde,
Biri var,biri var ayrıntısız biri peşimde,
Beni bulacak,
Beni yakalayacak,
Ben olacak,
Ben/siz olacak,
Belki bir mahzene sığınır soru işaretleri,
Ünlemlerde çatı katına taşınır belki.
İki sitem bir bavul labirent caddeler,
Mızıka notaları yüreğinin en gizinde,
Gitarcı çocuk elleri kesik,elleri yok,
Dişleriyle hüzne boğuyor müziği,
Tuşsuz piyanoları nefesi ile çalıyor,
Köprü altından bir yumurcak,
Eminim Mozart görse oda alkışlayacak.
Ümit Yaşar burada olsa şimdi,
Bir son/ede sana yazardı değil mi?
Burnu kızarık,çarpık bacaklı çenebaz asfaltın,
Borcu var bana,ipoteksik,kefilsiz,
Alacaklı olmaktan oldum olası haz etmem,
Yinede ziftini istemeliyim öykü hırsızının,
Peki onda kalabilir katiyetle istemem.
Garlara,istasyonlar,limanlara sığınan mülteci gidişler,
Hala nasıl bir şey olmamış gibi yüzümüze bakabilirler,
Onlar gideceğine,
Kalanlar sınırda vurulsa ya...
Sigara basılan düşler söner en nihayetinde çaresizce,
Kül kadar değeri kalmaz,ateş zaten değil,
Titrek mum ışığının doktora/sı altında bir aman,
Bir yardım çığlığı ama sessiz,kimsesiz,
Acil servise kaldırılacak da ne olacak uğraşmayın,
Doğru örtün üstünü hayal gücü ile taşıyın morga.
Buralara girdiğinde rüşvet verecek kadar dizen yoksa eğer,
Çıkışın yok boşuna kaçmayı da düşünme,çok denediler senden evvel.
Önce bir güzel ararlar üstünü başını hiç kalan sevgi var mı diye,
Önüne bir numara alırsın bütün rakamları sıfır,fotoğrafa durursun,
Ardından kıpkırmızı eşliğinde damgalarlar seni,dağlarlar ciğerini,
Bir iş verirler sana,
Ya ölü çiçekleri toplarsın,sabahtan akşama dek,
Ya da,
Gülünden tut karanfiline kadar onları öldürürsün,
Soğursun kendinden...
Bunlara karşılık sana kalanda yegâne şey vardır,
Sol göğsünün üzerindeki kalıcı yanık izi...
Biraz dinlenmek yenilenmek,çokça okumak adına,
Ufak bir ara,esenlikle şiir ile kalın...
Metin gel artık........................
Senin şiirlerinde güncellik kavramını tekrar tekrar irdeliyorum,benimsiyorum ki birçok şiirinde örnekleme,gündelik hayattan kimi zaman mizahı çoğu zaman dramatik örnekler,kültürel değeri yüksek isimler,zaman zaman şairlerin bile yer etmişliği var şiirlerinde..Zihni epey yoruyor şiirlerin ama ben bu yorgunluğa razıyım ki bir tat var şiirlerinde,satırlar üzerinde durup düşünmek fazlasıyla keyiflendiriyor beni.Misal;
Köprü altından bir yumurcak, Eminim Mozart görse oda alkışlayacak ... Yazmayı bilen yazmalı,ara vermekse bir müddet eyvallah denir ama kısa bir müddet nihayetinde paylaşmakta dinlendirir. Özletme kendini!Tebrik ve teşekkürler keyifli paylaşımına.
YÜ-REK-TEN-TEB-RİK-LER! Harikaydı Metin. Çok çok tebrik ederim. Bu şiir bir insan, Tanrının dünyasında bir insan. Başka ne şekilde anlatılabilir ki?
Bol emek güzel şiir.Varol sevgili Metin.Sevgi ve saygılarım seninle.😙😙😙😙👍
Bir iş verirler sana, Ya ölü çiçekleri toplarsın, sabahtan akşama dek, Ya da Gülünden tut karanfile kadar onları öldürürsün, soğursun kendinden..
Şair'im, çok kuvvetli imgeler ve enfes anlatım her zaman ki gibi..O kadar güzel yazıyorsun ki; şiir uzun olmasına rağmen bir solukta bitti ... şiir tadı ve doyumuyla.. tebriklerim çokca.. sevgilerimle..
Özletme kendini 🙂