Yasta

yaşın on altısında girmiş
maden işine
on sekizini dolduralı
daha üç gün
ki üç gün önce
karbonmonoksit gazıyla
bütün hücreleri
kurmalı saat gibi
duruvermiş
bir ikindi vakti
mesaisinin bitimine
çeyrek kala
daha on sekizinde...


aynı anda doğdu
ikiz kızanlar
aynı okulda oku
aynı anda asker
aynı anda güvey
aynı anda iş
maden işçisi
iki ikiz kardeş
vardiya arkadaşı
aynı mezar yoldaşı...


yüzlercesi
adı ahmet olmuş
Mehmet olmuş
Ali ,Veli,Salim
Ne farkeder
Deniz olmuş
Devrim olmuş


yirmi dört saat bekleyiş
o gelmek bilmeyen sabah
o suskun ,o acılı
o gözü yaşlı
çığlık çığlık bakışlar
o çöküşler,bitişler
o kara sabır
o kirli çizme
o giden gelen sedye
o oksijen maskesi
tüpe bağsız
o genç,o yaşlı
kömür karası güçlü eller
o kuru ekmeğe talim
o çocukları gülsün diye
her yeni gün
yeni bir umut diye
borçlar ödensin diye
çocuklar doysun diye
kara elmas diyarına
ordan tüm yurda
matem havası
ulusal yas
ağıtlar,çığlıklar
sıkılı yumruklar
yuhlar olsun
vahlar olsun...


yerin derinliklerinde
sapasağlam girdiler
sedyelerle ölüm kustular
futbol sahası kadar
kepçelerle mezarlar
öyle korkunçtular
yanmış yıkılmış ocaklar
bile bile gittiler,
dimdik,gepegenç
emekÇisi yetmediği için
yeniden gittiler
alın terleri kana karıştı
katledildiler
kader dediler
bir literatür
türküsü tutturdular
iki yüz yıl öncesinden
ölümleri aklamak istediler
ölümü normal gördüler
Fıtrata bağladılar
Allah öldürdü der gibi
tövbe haşa...


sevdalılar,kadınlar
analar,nişanlılar
sevdalılarını,yoldaşlarını
canlarını,aşklarını
evlatlarını,kocalarını
babalarını kaybettiler
yönetenler ise
insanlıklarını kaybettiler
tabutlar yalan söylemez
kömür torbaları
meğer bedava değil
bedel can pazarı
kara elmas mı
kuru can mı?


kömür dediler
özelleştirme dediler
peşkeş çektiler
taşeron dediler
can güvenliği
iş güvenliği
solda sıfır
illede kömür
illede üretim
illede ezen
illa ezilen
ve ölen ölene
el fatiha..