Yerdeki Gözyaşlarım

Ve sonra uçtu kuşlar...
Göz alabildiğince uzaklara
Geriye bir avuç karanlık
Bir avuç korku kaldı
Yerdeki gözyaşlarıma...
Artık perdelere sığınamayacak kadar
Yaşlandı o buğulu pencereler
Yağan yağmurun ardında bıraktığı koku gibi
Kazındı aklıma sokaklardaki sessizlik
Yanan bir bulut mu var içimde?
Neydi o kalbimi sarıp sarmalayan soğukluk?
Oysa ay senin benim diye kavga ederdim
Sonbaharı taşıyan kelebekle
Oysa her şeyden uzakta
Yollar gibi yufka yürekliydi
Yerdeki gözyaşlarım
Bir güneş doğuyor ki tepeden
Kızıl akşamları uyandırmam gerek
Öyle bir büyüdü ki nar ağaçları
İpleri sarhoş uçurtmaları
Şimdilerde tutmam gerek
Ve sonra toplayacağım dünyadaki tüm gülüşleri
Çocuklara verir gibi
Atacağım üzerine yerdeki gözyaşlarımın
Belki bir umut çıkacaktım arka kapıdan
Belki bir umut inecektim tozlu merdivenlerden
Belki...
Belki de soğuk bir gecede
Uğrayacaktım karanlık sokaklara
Elimde küçük bir fenerle
Atacaktım üzerine ışığı
Dünyamı saran loş maviliğin...
Ve sonra uçtu kuşlar...
Göz alabildiğince uzaklara
Geriye bir avuç aydınlık
Bir avuç hasret kaldı
Yerdeki gözyaşlarıma...
Ne güzel şiirler okutuyor bu sayfa. Kutlarım kaleminizi.