Yitirilmiş Nihayetler
1
Gidiyorsun...
harami mevsimler pus’u kuruyor yüzüme
gelip sesime ilişiyor sonbahar.
heybesinde buğuyla
bakır tenli bulutlar dönerek kurşuni griye
gezgin yaşlarını döküyor yaralarıma.
herkesin bir maviye gittiği
bu alabora mevsiminde
sureti kalan sözcüklerden
kanar hatıralar yeniden.
kör bir boşluğun nabzı gibi atar ömür
giderek yiten bir yankıya dönüşür insan.
derinleşir çizgiler, uzanır yüzlere gölgeler
gözlerini unutur aynalar.
ayak izlerinde uzar menzili yolların
rahvan atların dizlerine kapanır hızmalı rüzgâr.
solgun nefesler kırgın sözcüklerin türküsünü söyler.
içine sızdığı bir taşa işler kendini suların gizi.
bir lâl kıvılcım, göğsümde açılmış mihrap içinde
yanar da yanar.
2
göçe duran kuş sürüsü gibi havalanır harfler ile
tufana kurulduğum dudaklarından
göğe sızan bir buğu olan sesin,
bir veda telaşıyla gelip bulur beni.
incinirim...
sonra ağır ağır akıp giderken hayat
artık kayıp gitmeye evrilir.
ölgün imgeleri heceleyerek kırlaşan zaman,
bu yara mevsiminde
gelip yerleşir saçlarıma...
3
gidişinin, masum bir kağıda düşen imgesinde yaralıyım.
her ağrımda,
kelimelerde diri diri ölüyor nefesim
nefesim ki, ismine değin bir boğum,
bir yutku, bir dağ yokuşu.
yankısıyla
mişli dillerin gözleriyle bakan
haflerin mahzeninde ağarıyor ve eskiyor sesim.
ardımdan konmayan bir nokta ile
savruluyorum virgülden virgüle.
devrik cümlelere dönüşüp duruyor varlığım.
isminin sen/ssiz hâline iyelikler eklesem de
sürüp gidiyorum anlamsız bir anlatı gibi.
eksiliyorum.
gül/n açmaz isimler nevasında
düş tutmuyor başka isimler.
vazgeçiyorum.
dilini ısırarak ağlaya ağlaya sükut tutuyor ağzım.
hüzün hokkası kalbime banmış mürekkebin
rıh ereğiyle
ilk harften beri
râvîyim
riddeyim
razıydım,
yitirilmiş nihayetlerde bile adına ben.
dönmüyorsun...
mavisi düşüyor anlamın.
https://www.youtube.com/watch?v=b5RTj2NwdWY&list=RDeji3VL5dkwg&index=2

