Yolcu
Şimdi öylesine bırakıp
Gitmek vardı ölüme
Yağmurun ıslattığı o ıslak yollarda
Türkü söyleye söyleye
Gitmek vardı gitmek
Zaman neydi?
Doğudan doğan güneş miydi?
Sarıp sarmalayan gece miydi?
Söyle vuslat yolcusu söyle
Zaman neydi de
Gönlünden yaşlar dökersin
Bilirim yolcu bilirim
Ben de tattım acıyı
Ben de akıttım yaşları
Bir demet gülün solmuş çehresinde
Ben de uyudum yolcu
Ben de uyudum
Bak
Zaman nasıl da akıp gidiyor
Şimdi bu ıslak yollarda
Koşturup kirlenmek
Ağlayıp sızlamak vardı yolcu
Ne ettik de büyüdük
Verdiğimiz her bir nefes
Met-cezir misali oynadı
Hayallerimizin puslu gecesinde
Ağlama yolcu ağlama
Giden gitti
Kime kaldı sanki
Şu vefasız dünya
Ağlama yolcu ağlama
Bir şey gelmez elimizden
Giden gitti
Kalan düşünsün bizi
Hatırlar mısın yolcu
Nasıl da gülerdik çocukken
Bir tebessüm için
Zorlardık ay dedeyi
Masallarla dolu sanardık
Şu yalan dünyayı
Şimdi saklar mazide çocukluğumuzu
Sert kabuklu midyeler
Nereye yolcu nereye
Varacağını mı sanarsın aşkına
Yok yok
Ne yaparsan yap
Gelmez yolun sonu
Bekleyelim istersen
Bakarsın çıkıverir
Şafak yıldızların üstüne erdiği vakit
Bir başka yolcu
Gönlünüze ve kaleminize sağlık. Saygılar.
Ne de çabuk değişiyor düşüncelerimiz, küçük bir çocuk iken büyüyüp maceralara atılmak isterdik şimdi ise hayattan, yaşamaktan korkar hale geldik. Nedir bizi bu duygulara iten?