Yolcu

Yolcu

Tren raylarının ürkünç telaşı
İskambil fallarının
Ürküten soğukluğuna gebe
Sarıyor dört koldan ufukları
Kulağımda çınlayıp duran soğuk
Buz kırıntısı, bir ölünün ayak sesi,
yırtarak nefesini karanlığın
Yankıyor gecenin isi...

Oysa ben bu pusulara alışığım
Yine de bağrımda büyüttüğüm
Sabırdan öte ne ola ki?
Kuşandığım ateş,
Yunduğum su:
Sessiz çığlığım benim.
Kolsuz ressamın nefesiyle biriktirdiği
Bir romanım artık, devin
Devin ki doğrulsun erilliği sesimin
Sıra dağlar gibi dizili anılar
Ayrılık getiren bozkırlar
İner ovalara, karanlığı sıvar
Ocaklar yıkar, savurur karlı yamaçlardan
Sonra bir hayal, üstüne bin kahır...
Emekler çıkmış boşa
Yaşanabilir bir ömürdür değildir,
Başta duman, başta kar var.

Madem yola çıkıldı
Verildi merhemi yaraların
Karlı mevsimlere ulaşmanın düşleri
Avutur gülüşleri
Harlı bir ateşin
Baştan sona yakışıdır karanlığı, sevin
Yine de kanıyor bağırdaki yara
Yine de solan bir mevsimdir bu
Konar göçer obaların sancağında
Tüten hasretin dumanıdır senin
Sararmış bütün dalları
Dökülmüş dağ erikleri
Karartılar, korkular yıldıramaz bizi
Nice yarlar geçtik, düşmedik faklara
Tek bir yar sevdik, boy verdi başaklara
Acılara, korkulara, yasaklara
Hayın pusat tutsa ne çıkar
Bu iğdiş su tırmanır sazaklara
Kuşanıp dörtnala koştururuz başatlara
Gün gibi balkıyan pusatlara
Dalar gider gözümüz uzaklara...

29 Kasım 2025 92 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar