Zamanın Ağırlığı
Sabahın ilk ışığında
Her kadın
Aynada kendini arıyor
Kahve fincanının dibinde
Gece yarısı kalan düşler
Çökelti olur
Çocuklar büyür
Her annede bir parça
Çocukluğu gömülür
Babalar
Omuzlarında taşıdıkları yükle
Eğilir zamanla
Yaşlılık yaklaşırken
Kimse fark etmez
Aynalardaki çizgileri
Trenler gelir, otobüsler geçer
Balyozla vurulmuş şehirlerden
Getirirler
Yorgun yüzleri
İnsan bir kez doğar
Sonra her gün biraz biraz
Ölür
Fark etmeden
Akşam çökerken
Pencereler ışık saçar
Bu sokaktan
Erkekler geçer
Kadınlar bekler
Turgay Kurtuluş