Çikolata Kiri
Kalabalık yalnızlık,
Bu yaz akşamı da sahte gülüyor yüzler
Sahte güler-yüzler...
Bir cenaze geçiyor evin önünden,
Sanki bir cenaze daha istiyor kahkahalar,
Ama kahkahalarla alıyorlar, bir başlarına.
Pencerede iki çocuk
Bir çift göz olmuş,
Parmaklarının kirlettiği camdan
Kirli görüyorlar insanları,
İnsanlar çikolata kirli...
İki çocuk camda
Gözleri ağlamaz, ama
Kalpleri yıkar,
Çikolata kirleri..
İkiz ölürler,
Çocuklar ölür, ölü ağlar.
Ama sahte ağlar
Yaşayan çikolata ölüler...
Eve gelir iki güler yüz
İki cenaze daha !!!
Adı akraba...
Üçüz ölürüz,
Biz aslında dördüzüz..
Kalabalığı yalnız bırakan,
Yalnız ölen,
Ağlayan ölü...
Benim bu akşam kalabalığım...
Masamda rakım, alabalığım
Tek çatalla, tek kadehle sizleri de doyuracağım.
Onlardan boşanacağım,
Sebebim ;
Şiddetli geçimsizlik olacak.
Söz evleneceğim seninle,
"Yalnız kalabalığım".
Sana söz,
Ama belki olmayacak her zaman masamda,
Rakım, alabalığım,
Ama yalnız kalmayacaksın
"Yalnız kalabalığım".
Ben ölünce siz de öleceksiniz
Ama siz ölünce de yaşayacaksınız
Dedem bilir ?
Mustafa enişteme sor !!!
Çocuk yalnızlığımdan sıkıldığımda,
Kalabalığınıza sığındım,
Aranızda yetişkin ama yalnız,
Çocuk ama kalabalıkları gördüm.
Artık çocuk olmayan,
Oldurmadığınız...
Yalnız kalabalığımdaki
Yalnızlar oldunuz,
Kalabalık yalnızlar...
Yalnız, kalabalık olabilirdiniz,
Ama yalnız kalabalıksınız.
Hepiniz neden yalnızsınız ?
Neden sadece kalabalık ?
Benim için siz ,
Şu önümde üzen bir kaç alabalıksınız...
İnansaydınız gerçekten sevgiye,
İnansaydınız sadece insana...
Belki sadece saygılı olsaydınız,
Size gösterilenden çok değil...
Olsaydınız,
Sadece kalabalık değil...
Yalnız kalabilseydiniz
Sadece gülmeseydiniz,
Gülümsemeseydiniz ,
Sahte !!!
Ve gülümsemelerinizin ,
Aslında bir şamar olduğunu bilseydiniz
Keşke hiç gülümsemeseydiniz,
Belki beraber gülerdik...
Çocukların gözü ilişiyor cama,
Aldığınız çikolatalarla...
Sanki çikolata kiri var dudaklarda...
Bir cenaze geçer,
Şeker dede önlerinden...
Hani bayramlarda şeker veren dede geçer yanlarından,
Hani, bayram da olmasa, cebinde şeker olan,
Ve gördüğü her çocuğa şeker veren dede geçer...
Birgün bana şeker veremeyeceğini
Vermeyeceğini düşünürdüm.
Artık çocuk olamayacağımı,
Onun öleceğini....
İşte şimdi o geçer,
Bir tabutun içinde...
Babamın aldığı çikolata damağımı tatlandırırken,
Parmaklarımda çikolata kiri
Yiyemedim verdim ablama,
O da yemez !
Neden ?..
Dede ;
Ellerimiz çikolata,
Ve kirli camlarımız,
Ve hala ,
Çikolata kirli insanlar...
Gömmüşler seni,
Eminim ,
Biliyorum...
Kefeninin cebinde birkaç şeker gizli...
Kefeninde çikolata kiri ...
14/Kasım/1997
Sevgili Sema Enci, sözün özü şöyle :"Biliyorsan konuş ibret alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar..." Bu söz Mevlana'ya mal edilmiş olsa da aslında onun olmadığını, anonim bir atasözü olduğunu biliyorum. Burada o kadar derin bir anlam var kı; herkese, herşeye uyarlanabilir.
Herkes günün şiiri hakkında fikrini söyleyebilir. Bu doğaldır. Ayrıca bu sizi çok ilgilendirmemeli, çok da sinirlendirmemeli.
1991 yılında Dikili Kültür ve Sanat Festivali'nde sergi açmıştık. Rahmetli Asım Bezirci de sergiye gelmişti. Orada bir çay içimi sohbetimiz olmuştu kendisiyle. Bildiğiniz gibi; Asım Bezirci'nin pek çok şiir eleştirileri var. Ama hiç şiir kitabı yok. Kendisine bunu sormuştum. "Ustam, şiir yazmadan şiir eleştirmek nasıl bir iş?" diye. Gülümsemiş, sorudaki gereksizliği gençliğime vermişti. "Bak evlat, yumurta iyi mi, kötü mü anlamak için onu yumurtlamak, yani tavuk olmak gerekmez." demişti. Bu örnekten yola çıkarak diyorum, şiiri iyi yazarım ve şiirden iyi anlarım.
Sevgili Enci, bu sitede kaç tane şair(!) var, kaç iyi şair var biliyorum. Kaldı ki, Sevgili Mustafa Bülent Aydın'ın bu eleştirilerden sizin kadar bozulmadığını iyi biliyorum.
Yorum için, şairin kendini tanıtım bilgilerinden yararlanmanın katkısı olabileceğini de düşünerek bakıldığında, sayın Gülgün Aydın'a ilişkin bilgilerle ortak yanları olduğu görülebilir. Kurulabilecek bağlantı yanlış değilse, bu şiirin en iyi yorumunu yapacak bulunmuş demektir.
Öncelikle şairin çocukluğuna inilecektir. Öğretmen çocuğu olmanın, beslenmenin, temizliğin, ekonomik/sosyal/kültürel sınıf farkının bellekte yer etmiş yansımaları görülebilecektir. Kalabalık içindeki yalnızlığın, sahte güleryüzlerin, şekerci dedenin, çikolata kirinin, çocukluk dönemine döndüren düşündürücü bir şiire dönüşmüş olduğu anlaşılabilecektir.
Kutluyorum.
Bir de bir söz vardır bilmiyorsan sus da alim sansınlar. İnsan anlamadığı ve de bilmediği şeyler üzerine fazla söz etmemeli değil mi? Mesela çok okumalı çok araştırmalı perspektifini genişletebilmeli.
Bu sözüm seçkiye seçilen şiirlere "ben bundan bir şey anlamadım neden seçkide?" tavrıyla yaklaşan herkese. Efendim hayatta birilerinin anlamadığı o kadar çok şey var ki. Anlayamayana anlatmak cidden zor. Yaşatmak lazım. Mesela ben kurgusal deformasyon yanıyla yaklaştım şiire değil mi? Neden acaba? Çünkü deformasyon benim anladığım bir konu. En azından fazlaca rahatca farkedebileceğim. Alanımla alakalı. Bunu göremeyen birine anlatmak zor. Eğitim ve birikim ister. Bir başkası şiirde başka bir detay görmüştür. O yanıyla yaklaşır. Fakat görmeyen görmediği hangi unsurla yaklaşır işte ben de bunu anlayamam🙂
Sevgili Msutafa Bülent Aydın sanırım yirmili yaşlarda yazdınız bu şiiri. Ve ben diyorum ki yaşınızı ve zamanı göz önüne alınca özgünlüğü anlatımı kurgusuyla harika bir şiirdi. Şiirdeki ufak tefek pürüzler bu gerçeğe gölge düşürmez.
Tekrar kutlarım en içtenliğimle...
Şairin yaşı ve de şiirin tarihi göz önünde bulundurulacak olursa şiirin geçen onca zamana rağmen oldukça sağlam bir duruşla bugüne taşınmış olduğunu görmemiz mümkün.
Benim fikrim şiire müdahele etmek o günden bugüne uzanan basamakları yok etmek olur. Kimse şair doğmuyor. Ve hiçbir sanatçının da her şiiri aynı beğeniyle karşılanmıyor çok kere. Onca yıldan sonra bana göre müdahele yapılmamalı. Tabiki bu bana göresi. Herkes de kendince yaklaştığı için ben de nacizane kendimce fikir belirtmek istedim.
Şairi özgünlüğüyle yeniden kutlamak ve güncel şiirlerini de sabırsızlıkla takip etmek istiyorum.
Sevgi ve selamlarımla...
Çikolata kiri bulaşmış güne ikiz ağrılar sebeplenmiş pencerede çocuk yüzleri mısralar da yürür şekerci dede çikolata kirli yarın/sız/ların damağınba tad düşer oysa gülümsemez çocuklar... dünyanın penceresi dar..
tebriklerim günün seçkisine
saygıyla.