Gerçeği Deneyen Altı İşaret

Kısık sesle konuşanların ülkesinde
Çığ düşmez
Yavşak ishali yaşanır


Sessizliğin konçertosunu getirip kaburgalarımın arasına
Koymuşsun;
Kemiklerim kırıldı müzikten
Ben şimdi ağır yaralı bir direniş yontuyorum ondan


Kolay taşınabilen ufak tefek umutlarla beraber
Örgüt üyeliğinden aranan gökkuşağını indirip
Bu kentin

Merdivenlerine.


Ben şimdi bütün renkleri silah olarak kullanıyorum
Allah'ın gözünden düşmüş meydanlarda.

Bi baktık Cennet kapandı
Hepimiz dışarda kaldık

Anladım ki kendi dilimizde bu ülkenin yabancı sözcükleriyiz
Ahmet de geldi bak bir bağırmayı ileterek
Altı kişi oldu iki resim arasındaki fark
Anlama anlam kazandırmak için koşanlar
Uzaktan gülümseyiş gibi görünüyorlar
Yakından vurulunca kıpkırmızı nar




Ben şimdi ruhumu ve öfkemi gece gündüz yayında tutuyorum
Dönüş yok artık
Zihin tamiratından




Her şey gittikçe haziranlaşıyor
Takvimde ocaktan aralığa tıka basa ölüm günleri dolu
Çentiklerle süslenmiş göğsüm
Gerçeği deneyen altı işaret
ve hikâye değiş tokuşu yaparak ara sokaklara dağılan kalbim
Toplanıp suya bir taş atıyoruz; sükûnet kapanmıştır




Ben şimdi aşktan özür dileyip vicdan yanardağında
Devlete karşı hazırlıyorum omzumdan atlayan çocukları
Yaşamak diyorum abiler, yaşamak;
Dinamite ulaşmaya çalışan kıvılcımın fitilde yolcuğudur





14 Eylül 2013