Jan
Bu kaderine karışılmış dağınık çağın
Başkentinde
Hareket halindeki kavramlarıyla;
Bir adam gördüm
Düşüncesini taşa anlatıyordu
Gerçek dışının acıması yok
Aşk beni görmesin diye
Kafamı başka yöne çevirip
Uzaklaşıyordum kendimden
Geçersiz.
Bileklerime sulanan iki kelepçe tarafından
Karanlığın huzuruna teslim edildiğim o gün
Yalnızlığın karnı sanat doluydu insanın içi çöl
Adam atacak yer yoktu
Kültürel şizofreniden.
Aşırı dozdan içeri atılan hayal gücümün
Onurunu kurtarmak için sağlığa zararlı bir kaç dize
Aramızda toplanıp utanmaya karar verdik
İç huzur; hem ırsi hem pahalı. İleride bir gün onu
Cümle içinde kullanmayı düşünüyorum.
Hölderlin. Kafamı karıştırıyor.
Cehennemden emekli olmuş bir bekçi.
Delilik bu.
Oraya vardığımızda gökyüzünün anlamı
Hâlâ devam ediyordu. Haiku yurdunda
Heykellere gözyaşı nakli yapmaya çalışan
Tek harfli bir gölge tiryakisi olduğumu
Kimse anlayamadı ve dramofonda
Sensiz saadet neymiş çaldı gece boyunca
Bütün ironi sanatlarıyla oynadığım halde
Gidilmek için açık bırakılmış kapılardan başka
Bir şeyim yok. Sonra iyi tarafından baktım
Şey; her şeydir. Ağrı; bedenin kendini hatırlatması.
Bu şiirden çıkmak için yıllarca bekledi.
Doğmadan ölmüş sözcükler hayatına girmeye başlar
Günde üç paket içtiğin; zavallı hileli demokrasi!
ve iftiraya uğramış o çılgın soru
Hep gece yarılarına doğru oluşuyor
En son yenildiğim kitabın sayfa aralarında;
Hayale nereden girilir, söyle Plotia?
Adı kötüye çıkmış ahşap bir cümlenin içinde
Yakılmak için sırasını bekleyen o adanmış kadın sen misin?
Üç beraatın bir müebbet ettiği
Yüreğinden bahçeye girilen o gölge kadın
Gölge ki, ağacın yere düşen düşüncesidir*
Sonra dönüp seni içimden sevdim
Tutuklular çölüne yağmur yağdı
Amerika Ortadoğu'dan çekildi aniden
Sırf seni içimden sevdim diye
Birbirine inanmayı seçti iki küskün halk
Klişeler koltuğu gövdesinden parçalandı
Türk şiiri ikinci yeniden ve rakıdan
ve yüzüne felsefeci resimleri takıp
Görünürdeki ilk memeliye
Masabaşı aşklar satan taklitçilerden kurtuldu
Ama kürsülerden hâlâ ten yağıyordu
(F16 tuşunu kullanmayın
Aşka zarar veriyor.)
Kaşlarımın arasına yerleşen bu korkunç iyiliğe karşı
Bedenimi açığa alan örtbas ediciler
Kalbime uzaktan dürbünle baksalar bile
Seni başka dile çevirerek sevmeyi keşfettim sevgilim, gülümse
Daha dün denedim; kalbi mevsim-sis bırakmıyor
Görünürdeki umudu öldürmek için
Yola çıkmış mermileri yakalayıp
Göğsümde söndürüyorum şimdi
Hile yapılmadan öpüşülen
Sonsuz bir ova oluşuyor dudaklarımın yakınında
ve ne zaman bir kente bomba yağsa
Oraya yara tamircisi olarak atanıyorum
Aşırı kulluktan kanayan kalabalık
Sonbaharın temposunu yükselten vanayı
Kocaman elleriyle sonuna kadar açarken
Bozuk musluklardan kaçınılmazlık akıyor
Devletlerin koyduğu yasakları
Çiğniyormuş hissiyle, iki düş ötede
Seni akşam yemeğine çıkartıyorum
"Sensiz saadet neymiş"
Çalmıştı bütün gece
Piyano çıldırmıştı, Plotia
Uyandığımda bir adam rüyasını
Gerçeğin kafasına vura vura
Anlatıyordu
Rahatta dinleyin!
*Birgül Oğuz

Güzel yorumunuz için teşekkür ederim Sepkin Hanım...
Şair hayatın her alanından kesitler alıp en çok da yaşanan acımsı gerçeklerden güzel bir ironi ile işlemiş şiiri.
--Aşırı kulluktan kanayan kalabalık Sonbaharın temposunu yükselten vanayı Kocaman elleriyle sonuna kadar açarken Bozuk musluklardan kaçınılmazlık akıyor Devletlerin koyduğu yasakları Çiğniyormuş hissiyle, iki düş ötede Seni akşam yemeğine çıkartıyorum--
şiiri süsleyip bambaşka bir aksanla anlatma tarzı da ayrı bir tat bırakıyor okuyucuda.
Evet bende bir ara uyumuşum
Ve hatta hepimiz uyumuşuz
Uyandığımızda ise
--bir adam rüyasını Gerçeğin kafasına vura vura Anlatıyordu--
Yaşadığımız bütün olumsuzluklar umarım bir rüyadan ibarettir şair ve uyandığımızda --Tutuklular çölüne yağmur yağar Ve Amerika Ortadoğu'dan çekilmiş olur...
Böylelikle --Bu kaderine karışılmış dağınık çağın Başkentinde Hareket halindeki kavramlarıyla bir adam görmeyiz düşüncelerini taşa anlatan, hepsi gerçek dışı zaten.
Aşk böyle bir şeydir işte --Çıkar Kafamızı karıştırır. Sonuçta cehennemden emekli olmuş bir bekçi yine cehenneme gider değil mi?
Tebriklerim kalsın.
asıl b/iz teşekkür ederiz kelimeleri böyle ustalıkla giydirip bize şiir okuttuğunuz için şair
Adı kötüye çıkmış ahşap bir cümlenin içinde Yakılmak için sırasını bekleyen o adanmış kadın sen misin?
şair iyi şiirler yazıyor,
okuyorum,
sevgiyle kalın...
Teşekkür ederim. JAN ayrıca Nisan 2013'de çıkan kitabımın da ismi. O yüzden biraz ayrıcalıklı bende...