Kaf Dağı ve Zümrüd-ü Anka

I.


şâd bir harftir kaf, şâdan sözün sahibi
şair, varlığından şüphe et artık ve sorgula!

yeğniyi yel alır söylediğin bir solukta
şiir elbette şirk koşmaktır ona.

eğninde taşıdığın cesedi soyun eğnini değil:
o ezel dağı artık ara

ve bil ki:

kaf dağına varmadan devinen sözler
sabitleşir sonrasında
sadece mavi bir seda kalır hatırada

döner semâ ve lâl dönersin semâda:

ara ve ol aradığını:

şâd bir harf değil kaf, ama şâdan orada yuva kuran

zümrüd-ü anka.





II.


yolu uzun yolun
bir eteği diğeri değil
beş yüz sene yürünür

açar ölüm perdelerini sana, korkma
cehennem dolmaz cennetten önce

kendinden kaçıp-kaçınıp durduğun
müphem mekan ve zaman içinde
gölgelerin geri dönemediği diyar o

çok uzak dönüşsüz bir dönüşün
ardı ırak olanı

yakındır şah damarından damarları
İyi ve kötünün birlikte sulandığı
tüm pınarların kaynağı

nerede diye sorma:

sarar seni şeffaf cismi
ufka bak ve erinç duy içinde ufukların


bütün dağların anası
kaf dağıdır



III.


yuvarlar gibi durmadan yokuşa taşı
?yok oluşu'ndan yuvarlana yokuşa
berdevam rüya içinde rüyaları
yollara düşürür arayanı

yedi düş biriktirmeli yoluna
uzak vadilerin sonu o uzak dağ değil, ama

rüya pınarları
ve kaf dağı içindedir âmâ







-aynanın ondan uzun yaşadığını
anlar gün gelir âmâ -


bilsen fazla olduğunu senden ömürlerinin
onca aynayı eskitmezdin

kalp dönen bir aynadır arayana
kendini buluncaya değin
içinde suretleri eskittiğin

aslı'nda kendidir aynası herkesin.







veda et aynalara ve koyul yola
duvarsız kuyuyu bulmaya

sırrını söylersin kuyuya

ve saklıdır gerçeğin
örülmemiş bir kuyuda

yedi şavt dön etrafında

en büyük sır
kuyu içindeki sırsız aynada




IV.



-gökkuşağına sığmaz tüm renkleri,
şu zümrüd-ü gök, içinde şu uçan kuşlardan her biri-



ben dediğine uzak , arayana değil
yol sadece revân olanların terk-i diyarı

kanatlar kadar uzun, kılavuz menzil
biter o yol ama, âmâ yolcu tükenir

sana yakın senden, her yerde olduğu halde
hiçbir yerde bulamadığın, o, sensindir

birdir menzil ve yol, barışınca benliğiyle arayan
isteyene fenâ ve fenâdan ötesi sana kendin


bil ki:
yoktan var eder kamil-i insan kendisini

varlıkla yan yana durur bir mânâ
ve gördüğün kadardır gönül aynanda
zümrüd-ü anka




V.



ey yolcu!

yolu görmen ne
âh etmen ne fayda


yola revân ol
derdi bilen dermanı arayandır
menzil uzun ve yedi vadi aşacaksın daha

ve bil ki:

sonu sadece sana yol
ve kamil-i insan vardır sonunda



VI.


mal mülk ne arar kalbinde
hangi bağ, hangi bağban gülün sahibi

fedakâr ol ve terk et kalbini
sana ne dost ne düşman
sana seni gerek seni

geceyle günün karışmış bulamamışsın
yolunda durak ve duracak hep o aşk
her surette her zaman onu arayacaksın

varlık âlemi içinde yoksulluk çeken, iste artık
ve haydi tekrar et şimdi:

sabrın kendisi yol, sabreden varır!



VII.


-aşk varlığa yokluktur yolcu-

bu vadi herkesi ateş gibi yakar
yanansındır yandıranın adıyla

ne akıl yeter ne zekâ
aşk bildiğin bütün dünyalara yabancı

aşk yaşam düşkünü bir bedene dar durur sığmaz ki
senin aradığın alemleri bir bedene daraltan terzi

hiç'ten önce olduğunu hatırla
öksüz zamanlara salındığın

sana ziyan bu akıl yansın
doğru karanlık günah aydınlık
ve acı yoldaşın olmalı

sabır ki her zaman yavaş
ateş ki serkeş ve yakıcı

ve yanan bilmiştir nedenini
neden ateş olmadan anlaşılamayacağını ateşin
ve mânâ sabırla bulunur yolcu

şimdi:

kapa gözlerini dünyalara
gönül gözüyle bak
varlığın ateşi içinde yanmakta

ve bil ki:

aradığın aşk, içine bakmaktır.



VIII.


-sonu başlangıçta göreceksin
sonu ve başlangıcı bir olarak görenlere giden yolda-




ey yolcu!


yolunda yollar olacak
her biri kendi içinde yalnızlanan

gittiğin yollardan ona döneceksin
dönen sen değilmişçesine kalacaksın yine ona

yollarını özleyeceksin ateşlerden
ve dudağında eksik bir zikir:

gidip dönemesem kendime
yol kalmasa, kalan olsam...



ey yolcu!

bana yol kalmasa diye diye
yine düşmelisin yollara yine

döne döne sana döne döne ona
her yol onun, çıkmak için katına



ey yolcu!

bu vadinin çıkmayan yolları
başlangıçıdır ona giden yolların
bunu anlamalı

ve anlamalı cana eksik ten
şu ten candan kopmayınca


işte sana son bir muamma:



TenBulmaca:

anladım
gülün yaprağına dokununca
ölümden sonra
gül yaprağını bulunca...



IX.


-terk et sözü / dilini ve ölü boşluğunu sözlerin / aşkı hiçbir söz tarif edemedi / ve ona varamadı /
kalp mühürlü mektup aşka / mazruf söz değil asla / sözün bittiği yerde başlar aşk / terk et sözü! -



bir göz cennetin diğer göz cehennemin
ki bu vadide şehlâ bakarsın aşka ilkin

ondan gelen nimet de cefa da ayrı güzel
mihnet de imtihan da varabilmen için ona

her kulda olduğu gibi, kalbinde
kalbine yazan yazılı


istiğna et, ne ki masivâ


ve bil bunu:

masivâdan gayrıdır aşk..






X.


-öncesiz öncesinden bu yana ayna
kendine bakmakta-


âlem içinde âlemleri
onu bulabilmen için var

ve bil ki:

aşk bulunmak ister..

?'ahşk'' diye sızlanır
tenine soyuna
kalbine bakıp bakıp bırakır
çok yollar geçer ve bu mâkama varırsın

makam-ı aşk bu geçit vermez vadinin adı
madde kalır ve mânâya çıkar çıkmaz yolların

ve bu makamın kelâmı

?'en-el aşk'' tır...

ey yolcu
bu vadiden de öte yolun var
ve sana ?bir' muamma değil artık:

aynada ayna, biri içinde bir
ayna aynada, bir içinde biri

bunun adı aşktır...



XI.


-feragat et uykudan ve katıl dirilenlere..
uyanmayanlara dirim değil ölüm-

kâinatı sığdırdı kalbine
âlemler içinden yeni âlemlere geçtin
şaşkınlıktan şaşkınlığa düşürdü seni bu vadi

ey yolcu:

şaşkınlığa düşen ve yolunu yitiren
her şeye hayran, her şeye ağlayan-
şaşarak an be an daha fazla coşan

bir rüyaya kaç sır sığdı düşün
ve sırsız kaldı rüyada kaç ayna
içinde kaç sır saklı kaldı senin


baştan boşa geçen
bilirsin şimdi sen
üstünde dar duran zamanı
ve rüyanın artık gerçek manasını

değişmeyen değişimler bütünü o
geçmiş, gelecek ve şimdi

ve artık tek değilsin.


XII.


- ne olursa olsun o değil
ne anlatıldıysa, anlatılıyorsa ve anlatılacaksa
sonsuza kadar susulacak yokluk vadisi hakkında-


en güzeli elem
baştan acı, boşa ölüm
kaçtığın dünyevi aşklardı

kılıca batırır kalp kendini
hasret edinen atlar ateşe kendi
damarlarda durmaz kan kurban olur
akar aşk yoluna kendiliğinden
vazgeçenin kendisi

fakirin hasreti zengin bir ateşte alev
alevlendirecek, yakacak tüm örtü ve perdelerini
sahip oldukların sınırlarınla sınırlı olan
içinden yok oldu tüm izleri
sonsuz gölgeler güneş yüzünde silindi
unutturdu her şeyi seyri
örtü ne, peçe ne,
ki gönül gözü sahiplerine ışık
zaten hep örtüsüzdü

kendinden geçen geçer bu vadiyi
kıl kadar sapmamaksızın doğru
kutsal yolun sırrı
yasaklardan sakınanın zünnarı daha sıkı

yedi adımlık yolu
yedi solukta alacağı nefesi
tek solukla bile geçirir nefesine
anlatılmaz bir makam bu, nasıl yazmalı
parçalar kendini kağıt
kalem kırılır

yolcu
her isim bir anlam, her harf bir sırdır
kaf dağında kufi yazının köşeleri kırılır
şâd bir harftir kaf

ve azat olur elbet tüm sınırlarından
sır sahibi olan

ulaşanlar dışında tüm varlıklar için sonsuz olan sır
zümrüd-ü anka'nın kapısıdır.



XIII.


çıkar, yol gösterene yolu arayanın
birçok alamet ve sayısız deliller
azık olarak katılır yoluna onun

açılmalı kalbi bir istiridye gibi yolcunun
yeterli içine bir zerre düşmesi ışığın

hazır edene kalbini
ve kitabı okuyanlara sır açıktır

okumalı, okumalı, okumalı

sır sahipleri anlamsız sözlere doldururlar anlamı
anlamı boşalmış sözler onlar için artık anlamlıdır

tasvir edilemez bu
sırra sahip olanlar da hakkında konuşmamalı

susmalı artık

sırrı bilen saklanması gerektiğini öğrenir ilkin
zaten kalbi kapalı olanların nefeslerini daraltır
dil, sırrı açıklayanın soluğunu döndüremez anlamlı bir söze
ve hangi deniz bir ırmağa sığmıştır ki


artık susmalı ve sözlerden sakınmalı

arayanlar yola revân olmadan
kufi yazılanları okumalı.

19 Ocak 2009 76 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (7)
  • Size yakışan tebrikler 👍👍👍👍

    saygılar

  • 16 yıl önce

    "kalp dönen bir aynadır arayana kendini buluncaya değin içinde suretleri eskittiğin "

    ......

    takıldım...

    söz bulamıyorum yazacak..ama yazdırdım şiirinizi ve astım duvarıma. dönüp dönüp okuyacağım..sanki aradığım her sorunun cevabı bu şiirde gibi..

    harikasınız, saygılarımla hocam

  • 16 yıl önce

    şair,

    lirik bir tonda,

    sorgular,öğretir,

    okutur,

    ne denir ki?

    kutlarım

    sevgiyle kalın...

  • 16 yıl önce

    Hocam n'ptın yaf!Sabrımızı mı sınıyorsunuz? Allahına gurban,bende kaf dağına gidecek mecalmi kaldı.Zümrüdü anka bilem götürebilemez artık,hehehe.🙂 Bana müsade,neme lazım bide sözlüye kaldıracak olursanız yandık.İyisimi yola revan olup,güzel bir uyku çekeyim;sabah ayık kafayla bir daha okurum. Kalemine, yüreğine,emeğine sağlık...Hoşça ve dostça kalınız.👍👍👍👍

  • 16 yıl önce

    Bu dizelerden sonra artık susmalı gerçekten de. 🤐🤐🤐 Ve boş sözlerden de sakınmalıyız . Düşüncelere dalma zamanıdır şimdi .😙 Tebriklerimle Turgay Bey .Bizimle paylaştığınız bu nadide felsefe için teşekkürler . 👍👍🤐🤐