Kimseliksiz...
Kimsesiz düşüyor
Kimliksiz çırpınışa sebep
Daim bir yalnızlık
Büyülenişin ardına esir
Devinim kapan itidal
Bağlılıktan daha çok itikat
Suların iniltilerinde
Ayrılmanın eşiğinde
Çığlıktan boğma
Bir sis temaşa seyrinde
Sarhoş seslerin peşinde
Sıradanlığını geçtim
Derdest edilgin
Kimliksiz utanmaz
Daha çok sünepe
Daha çok kelepçe
Tehirli mahkûmiyetinde
Akmaya yeltenmiş denizlere
Kolay değil toprağı gölgelendiren
Ölü beyazın nefesinde uyumak
Mızrak saplayan kalemle
İlmesinden illet düğümleniş
Yavaş sesli yürüyüşlerde
Bir tutam kül serpilmiş
- Belki ölü toprağı -
Sunmadan bir daha adak
Dik gümüşlenmiş ruhu
İpek kefenlerde yumuşamış / pelte
Toprağın ve bulutun üveyliğinde
Dikilmeyen ağacın köküne
O ellerinden sedef sular
- ki yüzüne çarptığın -
Ahvali sinmiş Kaf dağına sığ
Derinlerin dehliz
Gönül bağından süzülüp
Akıtılmayan damlası
Ne savaş ne de barış
Kutsal akıntıları besleyen
Sesindir aralayacak
Kimsesiz susar ses boğulacak...
"Devinim kapan itidal Bağlılıktan daha çok itikat"
şiiri okurken kahveyi unutmuşum elimde.. buz gibi oldu kahve... borçlusun bulut abi...
kaf dağı kadar yalnızlık var şiirde... tebrikler
Bulut abi her ne kadar üvey desende özdür Bulut lar değilmi... Öz abime sevgilerle...😙😙😙