S h u

Ben eski bir masaldan çıkıp geldim
Babilde akaşam oluyordu
Nusku yıkılacak bu kent dedim
Ur yakılacak







Akrep ülkesinden çıkıp geldim
Fırat uyuyurdu derin mor bir hüzünle
Nuh Ağrı mıdır mezarın bu denli Dağ
Ve rüzgar tufanın sürgün kitabelerinden
Antik acılar
Nedir değişen






Uzun bir çizgi alnımdan göğe
Ağladım yağmur
Üşüdüm rüzgar
Sustum cehennem



İşte bu yüzden
Eski bir lahitten çıkıp geldim




Bu benim yok olmamı olmamı gerektirmez
Yağmalanmış bir öpüşün
Yanılsaması de sen buna




Upuzun bir çizgi
Ustura kesiği_ bir tanrınıın suretinde
Sıratı unut
Ateşi yanmaya geldim
Soyun


Suyun koynunda ustura mavisi
Dil kesiği
Kekeme seviş benimle
Yağmalanmış bir gömüt
Şiir cesetleri



Sen ölme Zerdüşt
Sen ölme İstanbul düşer





Uzak bir sureden çıkıp geldim
Musa henüz çocuktu
İhtimal elma ağacıydı Asa





Bütün yasaları ihlal edip
Yanmış bir kitabın-
Külünden çıkıp geldim
Yüzümdeki yağmurla girdim kente
Ağzındaki uykudan öptüm


Saçlarında liflerin karanfil örgülü
Kirpilerinden düşlerime sızan lav
Soluğunda yanan çağ
Durup baktın



Ses geçirmeyen göğsünde
Kristal gece
Sussan şafağı yakacaktım
Elimde altı patlar-konussan
Kalbime sıkacaktım






Düşürdüm elimde tarihi
Takvimler şaşkın
Milyon kere milyon
Yaşındayım Aşkın




...

01 Temmuz 2009 197 şiiri var.
Beğenenler (5)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (11)
  • 16 yıl önce

    Bu benim Ankaralı olmamı gerektirmez Yağmalanmış bir öpüşün Yanılsaması de sen buna

    Upuzun bir çizgi Ustura kesiği_ bir tanrınıın suretinde Sıratı unut Ateşi yanmaya geldim Soyun

    farklı bir tat aldım şiirden

    iyi şair okutur

    sevgiyle kalın...