Şairler Ve Kuşlar
Özgür kuşlar buradan gittiğinde,
Dediler ki bize;
Sizde girin içinize.
Mavi gökyüzünü kapattığı zaman bulutlar,
Kalır mı ki gökyüzünde umutlar,
Zifiri kara perdeler iner gözünüze,
Ve içinizde sakladığınız giz,
Usulca girer içinize...
Ey kanat! Uç artık der içimizdeki giz,
Kanat iner kalkar ama mecal yok,
Özgürlük artık zulüm olmuştur size,
Maviye hasret olan gönlümüz,
Kanadı kırık kuşun girmiştir içine...
Şair sen söyle bize,
Konuştur ruhundaki özgürlüğü artık,
Bak etrafındaki yapraklar ölmekte,
Nereden esareti öğrendi yüreğin,
Ben bir şair bozuntusuyum ama bileyim,
Vurgun mu düştü yüreğinize,
Ne olur! Yalvarırım söyleyin...
Şairler çarmıha gerilecek diyorlar, beyim;
İsevilerden biri vurdu İsa'yı siz de bilin,
Bu beden çarmıha gerilecekse ruhumu bulun,
Ruhumu Anadolu'da bir dağın üstüne gerin...
Ve unutmayın ki,
Ruhum Anadolu'da dolaşacak gizlice,
Terk etmeyecek Anadolu'yu ruhum,iyi bilin;
Ne ruhlar dolaşır o gök-kubbede sessizce,
Sizi görüyor o ruhlar Ey cibiliyetsizler bilin...
İçimizdeki sürgün yiyen kuşlar dediler ki;
Bu gökyüzünün mavilikleri sizin,
Ola ki kanatlarınız kırılırsa,
İçinizde kalmış olan umutlarınızı yiyin...
Ve baykuşlar sökün ederse gökyüzüne,
Sakın ola semayı terketmeyin,
O sema ki daha önce ödenmiştir bedeli,
Tarih ağacının koğuğundaki yuvaya inmeli...
Ve o kuşlar ki, ölmüşlerdi Yemen ellerinde;
Boyunları vurulmuştu Arabistan çöllerinde...
Ey benim özgürlük meleğim,kuşum;
Seni geçmişte aradım,Arabistan çöllerinde buldum;
Düşümde,
Peygamber mezarının üstünde dua eden elleri gördüm,
Fahri Paşa diyordu ki sana,
Ey ümmedi Muhammet kalk ayağa gör halim...
Ve o duayı gömdüm içime...
Anadolu'ya göç eden bu kuşların,
Yaşları şanlı tarihin yaşıdır,
Kem gözlerle bu kuşlara bakanın,
Bil ki:O lanetli gözleri şaşıdır..
Ey kendini şair sanan şair,
Al benim yüreğimi,koy senin yüreğine;
Birazda sen düşün benim yüreğim yerine...
Çık artık girdiğin dolanbaçlı yollardan,
Birazda sen bak tarihin seyir defterine,
Gör orada:Ne kadar utanılacak hallerin var,
Elini koy vicdanının üstüne,
Biraz da sen düşün şairlik üstüne...
Hüseyin Turan/İstanbul
Fahri paşa:Peygamberimizin mezarını İngiliz İşbirlikçilerine karşı koruyan Osmanlı Paşası.
hocam harikasın;
paşa paşa ;öleceksin ,dönmeyeceksin dedi gaipten bir ses,
işte şairlik budur derim,
o semanın bedeli ödenmiştir ,çok doğru,
kutlarım
sevgiyle kalın...
Özgürlük tanımı da göreceli kavramlar arasında sanırım. Kimine göre sadece bir ekmeğe ulaşabilmektir özgürlük. Kimileri de bu dünyanın ikinci sahibi olduklarında özgür hissedebilirler soylu ruh ve soylu bedenlerini. Öyle ki Tanrı katında da kutsanmışlardır böyleleri.
Toplu yaşamaya mahkum doğan birey, nedense kendinden ötekilere üstünlük sağlama güdüsü ile de donatılmıştır tepeden tırnağa. Böylesi bir çelişkiler yumağı içinde aranır özgürlük. Dışta bulamadığımızda da içimize yöneliriz. İçimizin de dışımızdan farkı olmadığı gerçeğini ise zor kabullenebiliriz ki kabullenabilgiğimiz ölçüde olgunlaşır ruhumuz. Böylesi olgunluk aşamasında ise bu dünyada görevimiz bitmiş demektir. Başka ruhlara yer açma adına boyut değiştiririz, istemli ya da istemsiz.
İyinin ne olduğunun da tartışıldığı sanal gerçekliğimizde, böylesi şiirlerin hak ettiği değeri görmediğine inanıyorum. Ufukları aşan ve okuyanını ufuk turuna çıkaran şiirinizi ve bilge yüreğinizi kutluyorum.
tebrikler ediyorum...mükemmel anlatım ve içerik...
Anadolu'ya göç eden bu kuşların, Yaşları şanlı tarihin yaşıdır, Kem gözlerle bu kuşlara bakanın, Bil ki:O lanetli gözleri şaşıdır..
şiiriniz mükemmeldi yine👍
😙😙
Anadolu'ya göç eden bu kuşların, Yaşları şanlı tarihin yaşıdır, Kem gözlerle bu kuşlara bakanın, Bil ki:O lanetli gözleri şaşıdır..
O Fahri paşaki üç ay boyunca korurken arap yarım adasında türk kalesini aç kaldığında askerlerine çekirge ydirip yinede vazgeçmemiştir mücadeleden.. Türklüğü kuşlarla imgeleyen güzel şiirinizi kutlarım Hüseyin bey tebrikler...