Şehir Işıkları

Sil gecenin terini
Kırık kanatta güvercin çaresizliği çırpınışın
Hava epey soğuk
Ama üşümüyorum
Fonda araba sesleri bu yolun
Şehrin ışıkları aydınlatabilir mi sinemi?
Bekliyorum...

Oysa elektrikleri kesik tabiatın
Her şairin vazgeçemediği rüzgâr
Alnımdasın, hissediyorum
Ben şair değilim öyleyse,
Şimdi anlıyorum...

Fakat hiçbir zaman kalemsiz çıkmadım sokağa
Süleyman bakışıydı kaçışım
Sevgili arayışıydı yüzsüzlüğümde
Sahip olamayacağım...

Nefes
Otların kokusu
Burnuma ihanet bedenim
Yüzmek otların içinde son muştum
Doyamadan tadına kurumuştum

Bu şehrin ışıkları yıkamıyor beni

Sevmediklerimin peşine düşerken
Abaküste sevdiklerim, hayat demetine
Yalnızlık çentiği, gündüz korkusu

Bu şehrin ışıkları arkadaş değil gibi

Kalbim aklıma değmeden
Şeytan kıskandıran boğuk seda ile
Besmele çekmiştim ben
Yaşamak hevesiyle...
Kanat onarılacak dedi üstad
"Daha uçmak için erken"
Boynumu dikenli teller sıvazladı
Uçmak isterken...

Bu şehrin ışıkları buğulanıyor. Miğferimde...

Borçluyum
Düşen her damlaya bir çağlayan
Kitabenin sessiz yankılarına
Bir elif ya da mim
Bir ömür belki aşk kadar tarih

Tenhalarda son ağlayan
Şaşkın...

Kucağında ağustos ayinlerinden bir demet
Felsefeye çivi çakarken o adam
Tek düzelikten nadide çiçeği çıkarmış
Ve biliyorum ki kağıdın pası
Düş vardiyalarında ağlama ile çıkarmış
Beni de sever mi acaba sorsam
Bu şehrin ışıkları sana da uğrar mı?
Ağlasam

Şiir boyu yolum var
Harf estetiğinde kanım
Üstüme çullanır sanki duvar
Bu çukurda ümide bakanım

Her durakta duraklık mısra
Fikir değişir zikir başlar
Başlar zikir şiir değişir
En güzel değişimi de hayatın
Değişimdir, gelişimdir...

Yeni kelime arayışım yok kendimi bulana kadar
Bu şehrin ışıkları kültürsüz ve kafası dar...

Her camın ardında ben varım
Güzellik sezinlenmeden
Önce beni tadar bakışların...
Aşkın...
Samatya derbeder
Hayat ya terk eder...

Yangınımı
Bu şehir ışıklarında yansıtırım...

Gözlerim karanlığa saygımdan siyahtır
Dudağım yalnızlığa kaygımdan sahtiyan
Dudaklarım akşam seraplığından...
Bir dudak yalnızlığı benimki
Bu yüzden
Bu şehrin ışıkları sevmez beni

Evrensel türkü parmaklarımın
Limanlarımı kapattım neden bilmem?
Söyledim kırıldı tırnak
Sustum kırıldı parmak
Ordunun dereleri miyim?
Aksa mıyım? Aksak mıyım?
Kütahya pınarlarında yunsam, geceyi paklar mıyım?
Belki tanımadığım manastırın ortasındayım...
Okuyorum...
Okudukça...
Korkuyorum...

Durma Mücahid! Ne beklersin, hadi
Yokluğun geçmişe pres
Varlığın geleceğine stres
Sanki?

İyimserim aslında
Işıklar yüreğimi yakma faslında
Rüzgâr sussun bari
Belki biter kahır
Az sabır...

Şehir ışıklarında rüzgâr
Şehri rüzgâr ışıklı yar
Rüzgârında yar ışık
Ben hepsine âşık
Ben âşık
Âşık...
...
..
.

14 Nisan 2009 58 şiiri var.
Beğenenler (25)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (29)
  • 16 yıl önce

    Sen Şairlerin Şahısın Müco..Gecenın en güzel şiiriydi bana göre..

    Sevgiler

  • 16 yıl önce

    Kucağında ağustos ayinlerinden bir demet Felsefeye çivi çakarken o adam Tek düzelikten nadide çiçeği çıkarmış Ve biliyorum ki kağıdın pası Düş vardiyalarında ağlama ile çıkarmış Beni de sever mi acaba sorsam Bu şehrin ışıkları sana da uğrar mı? Ağlasam

    bizim veled günay yazmış

    hamdı çok okudum

    yazdın çok okudum

    sancıdı yüreğim

    var yoluna git çocuk oldun sen....

    sevgiyle kal...

  • Yürek şairi kutlarım seni... Kalemın daim olsun... Tebrıkler 👍

  • 16 yıl önce

    gecenin karası çöktü gibi.. nasıl bir yüreksin öyle şehir ışıklı yar ha.. dur şimdi epeyce okumak lazım anlaşılan bu gecede gözyaşı mesken bana kutlarım koca yüreklim... sevgimle