Sensiz
 
                    Sonsuz huzura ermiş gönül
Kırık bir şişe güneşi ile
ısıtıyor ellerimi
Yaprakları dökme mevsiminde 
Bir kuru yaprak çatırdıyor 
gidenin ardından
Yönünü şaşırmış bir rüzgar 
alıyor beni 
Bilinmez 
Asude baharlara savuruyor 
Sığınıyorum yaratan gücün 
Elif haline
Aşkın ateşinde yanıp 
içlerinde 
cehennem lekesi taşıyan
Ruhlar diyarı
Kör eden bir haykırışla 
Yanıyor mahşerin ortasında
Alnım açık dolaşıyorum
Ama 
Yürekte
Kocaman bir yara 
Ah!
Kaç tane
mor abaküs akşamların
şafak seyri geçti
sayamadım
Gün batımı yaklaşınca
Kırkbeşlik plakta 
Her gün aynı şarkı çalıyor;
“Sen istedin gül teninde yaralar
Bu ayrılık hem seni 
Hem beni yaralar”
Sana bu öyküyü 
Kar kokan
Sismik bir bulutun gölgesinde yazıyorum 
Çıplak bir kalem 
gün aşıran takvim yaprağa 
not düşüyor;
Sensiz 
Renksiz ve solgun bir yanım
Üşüyorum…







Alnınız açık geziyorsanız mesele yok.Ruh biraz sıkıntı çekebilir.Selam ile,sevgi ile.