Sihr-i Helâl
bir açımlık gül ağız
silinmiş ruj, lekeli dudaklarında tek hece
ayva tüylerinde eski bir şarkıyı tutuşturur
her harap gövde bin aşkı bir başka ağırlar
ve her aşk
gövdeye kendi şarkısını bırakır
(dikkat: bu şiir sizin de içinizi ürpertebilir!)
ıslak bir sarmaşık tırmanır tenine
elleri bir yılanı kış uykusunda okşar gibi
baharın ilk dokunuşu gibi güle
dokunur o kendi bedenine
(derler ki / gökkuşağının bir ucu / dibi hazineli o mahrem kuyudadır /
kasıklarda bin bir sızı / ve o kuyuda / hazineyi bulamamanın nefis sırrı saklıdır)
porsuk ağacından yay gibi
hızla bir kuş havalanır
ve ardından dal gibi sallanan bedene
ancak, varacağı sızıyı bırakır
(dikkat: bu şiir sizin de içinizi ürpertebilir!)
bir sızı bin sızıyı arar bulur
günah doğurgan
dayanılmaz bir çoğalmadır
dayanamaz gülün dikeni
arar saydam tenini ve batırır
kendi etine kendini
(sizinde içiniz ürperdiyse bu şiirde eğer biraz,
bilin ki: bir ?Sihr-i Helâl'dir bu şiir)
güzel olmuş turgay abi eline sağlık
Güzel ve ilginç bir çalışma... Uyarıları dikkate alarak okudum... :) Teşekkürler...
Sevgilerimle...
Hoşgeldiniz...
öncelikle hoşgeldiniz👍 ve ne iyi ettiniz de geldiniz... şiir mi? ürpertti😅😅😅😅 tebriklerrrrrrrrrrrr👍👍👍👍
şiirkolik ailesine hoş geldiniz. imgelerin ustaca dizelendiği şiirinizi beğenerek okudum. akıcılığa zarar veren parenteziçleri olmasaydı keşke. ikinci seferinde onları atlayarak okuduğumda vardım şiirin tadına. nice güzel şiirlerinizde buluşmak dileğimle. kutluyorum kaleminizi.
yüreginize saglik.. cok güzel olmus.. ürpertici gönle tesskkürler