Simple Tense / Siya

Ben niye burdayım

Bu ince işçilik çin porseleni
Biraz portekizde gemici
Biraz beyrutta sabah
Kimin ayak izinde sekiyorum
Kimsenin göz hizasına ulaşmadan
Yorulup düşüyorum her yer mülteci kampı
Uzatılmış bir elden ibaret kalıyorsam
Kuşlar da dilimi bilmiyor

Uykunun derin odalarında bağırmak
Ben çok şey kaybettim hem herkesi
Köşede bir buzdağı yanında güller yaseminler
Dağ yarılıyor ben yoruluyorum sonra şehre su geliyor

Uyanıp giyiniyorum fırın beni bekler
Sıcak simit iki francala missss
Yavaş yavaş çıkıyorum eve tutkun yokuşu
Bir ses duyuluyor kalbimde bir vahşi el
Dağlar sarsılıyor ağaçlarda çatırtı
Bir şey oldu!

Doluşup gelmiş herkes sesine
Bi sen yoksun bunca kalabalık niye var
Taziye dediler sustulur üç gün üç gece
Sesin evin içinde dolaşıp duruyor
Herkesin içinde yoksunluk allak bullak

Saatler ileri geri geçmişten gelecekten
Tütsüler nazara gelmiş kalkıp gidiyor eşya
Niye böyle oldu bu kadar nefes bize yetmez

Oturdum kaldım sen uzaktaydın ben böyle seferî
Hep böyle bekliyorum elimde deniz feneri
Ben onun içinde o benim içimde nasıl bir çıkmaz

Uzaktan  kadife sesli bir müezzin
Sevenleri gelsin dedi ben ve inadım kaldık  arkada
Dut ağacının altından eze eze geçirdiler de seni
Taş gibi duvar gibi bir yalnızlık alıp getirdi biri

2025mart