Sonuçsuz Boşluklara...
/ ... /
Siniyorum her gece
Elimde sonurgu
Ne kadar ?son? varsa
O kadar ?uç?suz
Sendin son/uç
Son/uçta
Son/uç/suz
..........................................................................sonsuz/luğa
Açılan yalnızlık...
İnandığım gerçeği
Her inancı
Yaşadıklarımı yaşayamadıklarımı
Silip
Dolduruyorum
...........................B
................................o
......................................ş
.................................l
.............................u
........................k
...................l
..............a
........r
...ı
Son
Umut!
Sonuşmaz
Noktaların uzak yakınlaşması
Yaklaştıkça
Kalbini kırıyorum birilerinin
Kırgınlıklarımın üstüne denk
Üzdüm!
ama
Kaygısız...
?Sonurtu?
Alevlerde ?ateşsiz yanıyorum?...
Hayret (!)
İçimde kırıklarım ne çok birikti
Yaşanmışlar hassas yerlerimi
Çoktan eritti...
Önce sonumu silmeliyim
Hatırlamamak için ilki.
Birilerine daha taşıyamayacakları anlamları
yüklememek için vermeyeceğim içimi.
Kollarına koşulsuz atıldıklarım
Yollarına aşk koyduğum
Ve kollanmadıkça sevdalarım -acıyan yanlarım -
Hata kaldıramaz artık hayatım
Hep sildikçe büyüyor
Nedensiz
Boşluk
Boşaldıkça doluyor
İlk
ve
son
Bende tekti
Beklenti
Sonun sonu bitti...
...mi ?
Ve yeniden hayat dedi yaradan.. Bir yerlerine tutunmak istemesek de bizi yakamızdan paçamızdan yakalayıp kendi renklerinin içine gömen, ölmek istemelerimizin önüne geçip kendi ıslak mezarlığında bizim için nezih yerler hazırlayan bir oyunun parçasıydık. Sonsuzluğun düşsel gıdıklamalarına ve hiçliğin bitimsiz zevklerine sırt çevirenlerden değildik belki, belki hiçbir zaman hiçbir sözcük bir önceki sözcüğü "sen" olmayan bir cümlede bu denli kanatmadı yaramızı, kabuk bağlamasını olanaksız kılan ve mütemadiyen kör cümlelerle kestiği yaramız kanırtıyor içimizdekileri
Ali ve Enes'in intihar şiirlerinden sonra atlamadan beş kala yazdım :)))