Söylence Mevsimleri

Şansı hiç çekmeyen
Tavşan ürkeği ellerin
Ellerim soğuk
Söylence mevsimleri
Hiç yaramadı bronşlarımıza
Yordu bizi bu havalar
Sarkacın hüznü tutmuş ellerini
Akreple yelkovan yordu bizi
-Mesafeler hiçtir
Metre hesabı yapma sakın-
demiştin
Mazotla karışık İstanbul havasıydı
Yoktun
Yüz bin kilometre hızlı dönüyordu dünya
Yoktun
Kalem ucunda
Mürekkep ile gözyaşını
Akşamdan sabaha
heybe misali
Fiyakalı gülüşlere sırdaş ediyordum
Yazıyordum durmaksızın
Biliyorum
-Büyümektir en büyük maceramız
ve aşk
İçimizdeki tohumlara
verilmiş bir su gibidir-
S
u
Açsın kollarını
Fırat’ın gürül gürül sesinde
Bir türküsü olsun sıcaklığının
Gelen bahardır bilirim
Türkülerden bilirim
Bahar selama durur
Yüzün suya değince
Uçarı turuncu yanık
Saçılsın polenler
Renk renk çiçekler
Yeryüzü sofrasına
Her şeyin damak tadından
Gün güzeli gülüşün
İsot’un pul hali olur
Karabiberin taneleri yakar genzimizi
Ve acı tatlı hapşıracak hayat
“Yaşıyoruz çok şükür”
Ezel ebet kabul bu derde
Yokluğunda
Hükmü düşmez mi sevmenin ?
İçimizdeki tohumlara verilmiş bir su gibidir - Cemal bey tartışmasız iyi şair...... kutluyorum tekrar tekrar
Ah o mesafeler, bazen bir mısra ile aşılır, bazen ölümdür kapatan arayı. Fırat'ın gürül gürül sesinden parlıyor şiir. Yüreğine sağlık üstadım.
İstanbul'da dinlediğim en güzel türkümsün benim... Yanık bir gazel Acı bir ağıttı İsot taneleriyle Yokluğunda Boğazıma dizilen... Hükmü olmaz mı kabullenişlerin.
Tersine bir nazire yapayım Elbette bahar tadında beklemek sevgileri daha güzel.
Üstadım selam ve saygılarımla 🍀
ve aşk İçimizdeki tohumlara verilmiş bir su gibidir
sevince çiçek açan yanlarımızı hatırlatan satırlar