Yanar Zaman
İki dirsek arası mesafede yazılır
Yazılan
Yuşa nasıl taşıdıysa Yusuf tabutunu
Ve nasıl tarihsiz demlere attıysa çentiği
O misal
Ağır kalp göçlerini
Gedikli bir zindan ardı zinciri gibi
Sayıyorum
Üç santim uzakta
Yorgun kavim bakışlarda
Şehir
Ve ben ölümün ikinci yokuşunda
Şeria'da gömülen gül yüzlüyü
İhtilal bir heybete resmediyorum
Kim bilir hazirandır
Şarkı hazzı ile öpüştür
Nil köpüğünde kalır
Ömür bağışlamak sevdalara
Ellerin atlas
Mont Blanc yüzün
Kar yağıyor
Kıran dehşet
Eksiliyorum
Çoğalıyorum
Budak budak
Kanatıp Marmara'yı ruhumda
Misket oynuyorum Adalar'la
Kaç kavim terk edildi deniz aşırı
Gözlerinde
Soludun durdun her bahar
Çiçek ;
Dilinde tuğra
Ödün ;
Sırça saray burcu
Koptu
Yerinden
Bu akşam galakside
Teğet geçer
Kuyruksuz yıldızlar alnıma
Kim bilir
Yanar zaman
Çıplak bir şiir kalır...
bir küçük not küçük usta, herkes kendindekiyle yorumlar başkasında olanı, fuzuli örneğine iyi bak ve anla, çoğu zaman basit olana olduğundan fazla değer yükleme gayretindedir insanlar. bir şiiri bir kez yazar şair ve yazdığını yorumlara baktığında çok farklı anlamlarla bulur karşısında. çünkü herkes farklıdır, bilgi, anlayış, kültür, vesaire vesaire. sen istediğin kadar farklı bakış açıları sun, sadece gerçek bir tanedir, oda şairin ne anladığı. bu arada niçenin üstün insanına çağrışım yapma boş yere, basiti karmaşık hale getirmek değildir hedef. neyse herkes ne anladıysa odur. ben anlamadım, bu kadar basit, sen anlamışsın iyi bak ne kadar karmaşık, sen kendini anladığını farkedememişsin, şairsiniz, doğru, basit bir soruyu anlamadınız ya ben neyleyim. kolay gelsin...
Nedim beyin şiire yaptığı ilk yorumunda ne demek istediğini anlamak güç. Her şairin kendine özgü bir stili, bir üslubu vardır. Betimlemeli yazar, imgeleri boldur...Bu ayrı bir şeydir.Biri o şiirden çok şey anlar, biri hiç bir şey anlamaz, biri bir şeyler alır diğeri almaz. Bu da ayrı bir olaydır.
Şiiri okursunuz, aldığınızı dağarcığınıza yerleştirir yolunuza bakarsınız. Ama bu şiirde çok betimleme var, ben bir şey anlamadım gibi yorum yazmak işi kişiselleştirmektir. Cemal bey kişiye özgü şiir yazmıyor. Daha doğrusu hiç bir şair kişiye has şiir yazmıyor. Bu endenle bu şekildeki bir yorum bence anlamlı değil.
Şiiri anlamaya, algılamaya çalışsak, bize ters düşse bile bir farklı anlatım olarak görüp değerlendirsek çok daha iyi olacaktır. Bunun dışındaki aktarımların yeri şiirin altı olmamalı. Bir forum açarsınız tartışırız. Herkese sevgiler...
" şiir yürek işi , şairin kafasına ve kalbine hitap eden bir şey paylaşılabilir " araştırıp incelemek gerek Fuzuli 'nin su kasidesinde " dest busi arzusuyla ger ölsem dostlar sunun anunla yare su " diye bir bölüm var beytül kaside sayılıyor .. fuzuli öldükten sonra bu keşfedilmiş ve bilindiği üzere edebiyat alanında doktora yapanlar bunu hala araştırmaktalar fuzuli eğer ölürse toprağından su yapın . Peygambere sunun ki ; o sayede peygamberine kavuşsun .." demekki halk güdüsü taşımıyor ve bir noktadan sonra bu şairler integrallerin zirvesinde olduklarından yeni yetişen nesilde anlaşılabiliyor.. "yani gelişen halka hitap şiiri" " sonuç : şair galakside raks ederken dünyaya savurduğu bir kaç bağdaştırmaların ceremesini edebiyattan çıkarıyor .. saygılar selamlar..
Marmarayı kanatmak ruhun içinde Adalar'la misket oynamak Kaç kavim terk edildi deniz aşırı !!! Hop işte buraya bitiyorum ... başlangıca döndük ... bir şiirde iki kez okumak bu .. " nazım hikmet ran " salkım söğüt " adlı şiirinde bir kaç sözcüğe hep farklı anlamlar yüklemiş ve her sözcüğe farklı bir vizyon giydirmiştir.... aynı örnek karşımızda.. Tebrik burada başlar.. Gel gelelim ben şunda takıldım " kuyruksuz yıldızlar alnıma " Niye kuyruksuz yıldız? neden? " bence şiir yazmak budur ki kuyruksuz olduğunda saf ve temiz sevda manasını verebilmekte ... " ÜSTAD .. TAKİBİNDEYİM ..
hocam kaçamak cevabınız için teşekür ederim, tarih okumadığımı yusuf hikayesi ve zindanla anlamışsanız, yazım kafiyeyi, sen anlamazsına vererek çözmüşseniz ,önyargı savurmanıza bakarak sonra bırakın konuşmayı yorumlamayı gereksiz bir anıdır artık sizden medet ummak. yolunuz açık olsun...keşke karşınızdakileri suçlamaya yöneleceğinize anlatmaya çalışsaydınız. ama sanırım boşluğunuz kendinize yankı olmuş. öğüt veren öğüt almayı bilmeli...eyvallah...