Yâren
Denizden çıkardı aşk gözlerini
Sesin martıların damağından,
Ellerin papatyaların baharından.
Gülüşünü gülden almışsın
Hediye vermiş sana gündüz
Bir elini semaya diğerini geceye daldırmışsın
Yazdan kalmış, eteklerinin diplerinde
Efil efil sevda semaileri
Kısık sedalar duyurmuşsun
Minarelerin değdiği pamuk yastıklara
Gümüş tepsiler içinde
Gönlünün rengârenk çiçekleri
Cihan sana bir kez daha doğmuş
Şehrinden arta kalan güneşten
Sadece saçların yanmış
Göğün incecik kızıl teninden
Sümbüller bahçelerinde anlatmış seni
Leylaklar tutsağın olmuş
Her muhabbette güzelliğin
Aşıklara dert olmuş.
Teninin saraylarında ağırlanıyor
Tırnağının ucundan kopup gelen edan
Ayrılmadan güneş geceden
Yıldızlar sana selam veriyor.
Ayaklarına cennet seriliyor
Bir çocuk doğuyor dünyana
Yarınlarından kalan
Bir de âşık oluyor.
Cihan sana bir kez daha doğmuş Şehrinden arta kalan güneşten Sadece saçların yanmış Göğün incecik kızıl teninden
böyle şiirin bir yerinden almayı sevmem ama çok hoş olmuş bu dörtlük şiire hakaret sayma şiir bütünüyle güzel
sevgiler...
şiir in o kadar güzelki okuyanı alıp sanki bir rüya aleminde seyre çıkarıyor . denecek tek kelime alkışlıyor tebrik ediyorum👍
Ve Hilal alıyor sahneyi...
Ben bu kadar güzel şiirler yazıp da kendini böylesi saklayan çok az kişi gördüm! Hilal paylaş bizlerle lütfen... Çok çok güzel bir şiir bu, en çok sevdiklerimden. Kutlarım...