Adem ile Havva

En şanslı aşıklar Adem ile Havva idi. Çünkü seçme gibi bir dertleri yoktu. Adem Havva'nın gözlerinin ya da saçının rengine takılmamıştı. Şık ya da rüküşmüş Havva. Kim takar ki? Havva tek kadın olduğundan komşunun eşine bakıp da çirkinlik krizlerine girip hıncını parfümeri dükkanlarında Adem'in cüzdanından çıkartmıyordu. Adem dışarı bir tur atmaya gidince evde kadın toplantısı olmayacağını bildiğinden içi pek bir rahattı. "Ay şekerim bizimkisi şurdan bir yazlık aldı. Yok benim kocam şu kadar maaş alıyor." gibisinden sohbetler yapıp da öyle kıskandırma sorunu yoktu.

Hem Havva'nın da içi çok rahattı. Herşeyden önce "Allah'ın emri, peygamberin kavliyle" başlayan törenler yoktu. Öyle mühendismiş, doktormuş... Yok devlet kapısında mı iş bulmuş, yoksa kendi yazıhanesi mi var? Nerde öyle dertler? Onun için Havva ne kadar şükretse azdır. Hem aldatılma tehlikesi olmadığı için Adem'i olabildiğince özgür bırakıyordu. Adem: "Benim Allah'la bir iş görüşmem var. Akşam geç gelebilirim" derken Havva'nın içine kurt düşmüyordu. Öyle eve gelince de elbisesinin üstünde kıl, tüy aramasına gerek yoktu.

Velhasıl-ı kelam Adem ile Havva dünyevi haz ve endişeyi bir kenara bıraktığından dolayı mutlu olabilmişlerdir. Çünkü Adem'e göre Havva'yı güzel yapan tek geçerli şey kadın olmasıydı. Havva da Adem'e Allah'tan bir hediye olduğunun farkındaydı. En önemlisi de Adem'i tamamlamak için başka bir Adem'e gerek yoktu. Herşey zıttıyla bilinir ve zıttıyla güzeldir. Kadın ve erkek birinin eksiğini diğerinin kapattığı iki ayrı varlıktır. Kadının zayıflığını erkek kuvveti; erkeğin despotizmini de kadın duygusallığı örter. Bunu başaran çiftlerde gerçek mutluluğu yakalayacaktır.

Nurullah DEMİR

10 Mart 2010 1-2 dakika 3 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar