Affetmek Büyüklüktür

Biraz geç öğrendim mutlu biten aşk hikâyelerinin sadece masallarda olduğunu. Gerçek hayattaki aşk hikayeleri bazen bitmeden yarım kalır bilmezsiniz var mıdır bir karşılığı yüreğinizde hissettiklerinizin yok mudur? Tüm duygularınızı vücudunuzun en ücra köşelerinde hissederken bakmışsınız ki karşı tarafta bir karşılığının olup olmadığı belli değil. Farkında olmadan aynı yerde saymış olursunuz. Bazen de hüsranla son bulur gerçek hayattaki aşklar. Karşılık varsa bile ortak bir noktada birleşememek ömrünü kısaltmış olur aşkınızın.

Bazı insanların yarım kalan aşklarından daha çoktur hüsranla bitenleri. Yıllarca gönül kapılarını zorlayıp yer edinmeye çalışırlar bir gönülde. Ama kapıları açıp içeri girmekte pekte başarılı olamadıklarına inanmak istemezler. İnat ederler kendileriyle. Sevdiklerine inandıkları insanlar uğruna muhteşem hatalar yaparlar. Ne zaman bu sefer aradığımı buldum deseler zaman geçince yanıldıklarını görürler içleri acıyarak.

Sonra kabuk değiştirir, içlerinde köklü değişiklikler gerçekleştirir ve yenilerler kendilerini. Yeni durumlara uyum sağlamaya çalışırlar tüm savunmasızlıklarıyla. Güçleri tükendiğinde aşka olan inançları da tükenmeye başlar yavaş yavaş. Daha kabuk değiştirmekte istemiyorum acı çekmekte diye isyan eder yürekleri. Ve sonra fark ederler ne kadar değişseler de yine aynı kişi olmaktan bir adım ileri gidememiş olduklarını. Sonuç olarak öz değiştirmiyor kendini. Bir insan iki olmuyor gerçek aşklarda mutlu sonla bitmiyor.

Beklide öylece bıraksalar oluruna hayatı su yolunu bulacaktır. Ama yapamazlar bunu çünkü herkesin bir aşk hikayesi vardır ve herkes bir aşk hikayesi olsun ister. Şöyle düşünler; ne kadar içten, duru, büyük yaşarsam aşkımı o kadar kusursuz olur hikayem. Ne büyük yanılgıdır meğer. Kendi istediği için herkese her şeye karşı gelenler, göze alamayacağını düşündüğü şeyleri aşk uğruna göze alırlar. Gözleri kör olur, kulakları sağır. Taraf tutup tüm duygularını katarlar sevdalarına. Yüreklerini sunarlar koşulsuz. Karşı tarafsa lütfeder hep. Canı ne kadar isterse ne uygun görürse kendince onu sunar karşısındakine. Aşkta yapılan en büyük hatadır karşılıksız sevmek. Bir taraftan gider her şey.

Zaman zaman çok pişman olsalar da kabul etmek istemezler hatalarını. Hayat insana öğretirken yaşama sanatını haşin davranır biraz. Bazen hepimiz çok büyük laflar edebilir, pişman olacağımız şeyler söyleyebiliriz ve yapabiliriz. Evet insanın kendi yaptıklarını kabul etmesi ben yaptım demesi kolay değildir. Yorar ve daha çok incitir başkalarını suçlamaktan. Ama tüm günahlarımıza sevaplarımıza doğrularımıza ve yanlışlarımıza rağmen hepsini tüm yaşadıklarımızı bağrımıza basmalı, kendimize bir torpil geçmeli ve kendimizi affetmeliyiz. Neden mi? Çok basit kendimizi affetmeyeceğiz de bu büyüklüğü hep başkaları için mi saklayacağız?

13 Ağustos 2010 2-3 dakika 12 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar