Anadolu gerçeği Anadolu bilinci

Anadolu da doğmak bana göre Tanrısal bir hakediş. Niye mi? Çünkü Anadolu ?da doğmak, farklılıktır. Varlığından hoşnut olmaktır. Farklı olmak Anadolu'nun geleneğidir. Dünya'da farklı olmaktan muzdarip olmayacağınız yegâne topraklar Anadolu'dur.

Anadolulu olmak pek çok bilinçte Türk olmak anlamına gelse de, aslında Anadolulu olmak insan olmak ile eşdeğerdir. Çünkü Anadolu da ne sizin renginiz, ne etnik kimliğiniz, ne de diliniz, sizin farklı ve kötü muamele görmenize neden olmaz. Saygı ve kabul ile karşılanırsınız,. Çünkü Anadolu da insan olmak esastır. Ne dinler, ne ırklar, ne teninizin rengi, ne de diliniz siz insan yapar. Bunu en iyi Anadolu insanı bilir. Yüzyıllardır, her türlü kimliği, her türlü dini ve ırk ı barındırmış olan BU KUTSAL TOPRAKLAR hep izlemede kalmıştır, Hiç ön plana çıkmamıştır kutsallık anlamında. Oysa bilinen tüm kutsal topraklardan daha kutsaldır Anadolu toprakları. Çünkü bir köprüdür. Üzerinden her türlü insanın geçtiği, her türlü kültürün yeşerdiği. Bu öyle bir kutsallıktır ki, HAKİKİ İNSAN OLMAK bu topraklarda yer bulmak, kabul görmek için yeterlidir.

Bu topraklarda, toprak bereketlidir, su boldur, insan neşelidir, coşkuludur. Aşklar doğasıdır Anadolu'nun, Medeniyetlerin beşiğidir.

Bu topraklarda doğmayan, bu havayı teneffüs etmeyen bilemez, sahip olmak ister en hasta, en egoist yaklaşımlarla. Oysa Anadolu hiç ele geçirilemeyen bir Defne / Daphne gibidir, herkesi seven. Sadece bu topraklarda doğanlar bilir bu toprağın sahibinin sadece ona emek verenler olduğunu. Emek Anadolu'nun, doğasıdır. Ekersin, biçersin, seversin, dokursun, yorar seni. Ama bilirsin asla emeğinin boşa gitmeyeceğini. Her daim cömerttir Anadolu. Toprağı ile havası ile güneşi ile denizi ile balığı ile...

Birilerinin Anadolu ile ilgili hayalleri olsa da, ki hep olmuştur insanlık tarihi boyunca, varsın olsun ne diyebiliriz ki? Onlar hayal kurar, biz ise yaşarız... Anadolu insanı, Anadolu da doğan, Anadoluluk bilinci ile doğar, genlerinde vardır, Evrensellik.

İnsan olmanın esası sevgide gizlidir. Seversin yaratılmışı yaratandan ötürü. Ne Emperyalistler bilir bunu, ne de onların kurduğu Kapitalist düzen...

Oysa Atatürk bu topraklarda kurtuluş savaşı verirken ne ırkçılık kaygısı ile hareket etti ne de etniklerdi adına savaştığı...

O sadece Bağımsızlık adına hizmet etti. Kimin bağımsızlığı? Bu topaklarda yaşayan halkın bağımsızlığı. Peki, bu halk sadece Türkler miydi? Hayır. Peki, niçin Türkiye Cumhuriyeti adını verdi bu Cumhuriyete? Amacı Irkçılığı körüklemek miydi? Eğer ben Atatürk'ü biraz anladı isem, Atatürk bu vatanın adını TÜRKİYE CUMHURİYETİ koyar iken, düşündüğü tek şey, o derin araştırmaları sonucu vardığı TÜRKLÜK BİLİNCİ idi.

Peki, nedir bu Türklük bilinci?

Türklük Bilinci Mu Uygarlığı ve daha öncesine dayanan mistik, spritüel, evrensel, doğa ile bir olmuş aklın yoludur. Türkler Doğa'yı bilir, Doğa da Türkleri bilir. Ve doğa Boşluk Kabul Etmez. Bir boşluk var ise bunu ilk dolduracak olan ANADOLU ile BİR olmuş olan TÜRKLÜK BİLİNCİ'DİR. Ve bunun adı kurulması kaçınılmaz olan YENİDÜNYA DÜZENİNDE, ANADOLU BİLİNCİ'DİR....

20 Ağustos 2009 3-4 dakika 16 denemesi var.
Yorumlar (2)
  • 7 yıl önce

    İlk cümle dışında

    Bir çok noktaya katıldığımı söyleyebilirim

    Kutlarım

  • 7 yıl önce

    Günün seçkisini ve yazarımızı kutlarızud83eudd20