Anne Ben Meşhur Oldum ( Yıldız Kenter Dertleşmeleri 1)

yarım kaldım , şu işi ertelemeseydik cumaya kadar kalırdım bu yarımlılıkla ama neyseki ...
bekliyormuydun .
ne yarım degil ki diye içinden geçirdigini biliyorum , haklısın belki ama ne yarım degil ki yalakalık ve yardakçılık bile yarım iken ne yarım kalmaz ki güzel annem .aşk yarım kalır ,öfke yarım kalır ,intikam yarım kalır .her ne yapıyor ise insan tam yapmayı beceriyorsa emin ol KAHRAMAN odur .
şu sıralar eceli gelen insanın yere bakması gibi sen geliyorsun aklıma mütemadiyen. neden bilmiyorum ama okudugum yazıda , dinledigim şiirde , tartıştıgım konuda senin edanı arar oldum . kabahat mi ? belki....
seslendirilmiş şiirlerden dinledim . sende şiir okurdun ! ben senin hiç aglak bir sesle şiir okudugunu duymamıştım ,ordada mı seni ,sesini aradım ,haksızlık mı yaptım sesini duymak istemekle meçhul .
ama sen illada romantiklik olsun ,illada dinleyeni yüreğinden vursun diye mi ,tanrı vergisi ses vurguna aglaklıgı katmadan okuyordun şiiri
seninle dertleştiğim bu ortamı mı sordun ? yok yo oldukça elit insanlar kişilikli kişiler ,iyi niyetli insanlar var , ortam mı? oldukça, elverdikçe demokratik ama aramızda kalsın . ankarayı bilirsin sen hani sıhhıyeyi koleje dogru geçerken hacettepe köprüsü vardır . altında bir otopark .orda iri ve yuvarlak sutunun gövdesinde gelin arabalarında kullanılan yazı formatıyla bir yazı vardı '' burda demokrasi geçerlidir,herkes istedigini söyleyebilir,ama en son benim söyledigim olur'' diye otopark degnekçisinin kartona yazıp astıgı . aklıma her geldiginde gülüyorum zaten . sanada komik geldi degil mi . belli o yıldız yıldız gülümseyen yüzünden . yok annem aklına kötü şey getirme çok daha insaflı ve demokratik bir ortamdayız . olmuyor mu bazı ufak tefek şeyler , nerde olmazki burda olmasın ...
iliklerine kadar ,deger yargılarını piyasada satışa çıkarmaya çalışan tuhaf bir millet haline geliyoruz sanki. nereye bakarsam sera etkisi gören buzdağlarının eriyişi gibi eriyen bir çagdaşlık . ki neler feda edilerek ,nerelerden geçilerek gelinmiş bir çagdaşlığın eritilmeye, bireyin kişiliksizleştirilmesine şahit oluyorsun . bilirim sen de üzülürsün en sanatçı kimliğinle
inatçı bu sene kış , bem beyaz bir kar görmeden geçip gidiyor ankaradan . oysa ,yarı erimiş yarı don halinde, en iğrençligiyle karda , ankara tiyatrolarından çıkış saatinde, sımsıcak kestane kokularını özledik ,hadi buna sen tüm karanfili saran kokereç kokularını da ekle istersen . ah be annem ne zaman ki lafın arasında karanfil kelimesi geçse ben bir tuhafım ...anla !
karanfil dedin mi aklıma kah ölüm oruçları kah şiir geliyor ...ama her şeyiyle şiir .gerçek kavgalara alet edilmiş şiir . yoksa aklına gelmesin hemen aşk meşk olayları bizden geçeli epey oldu aşk. öyle sosyalleşmek adına toplantılar , dinletiler vs ler kesmiyor, yavan mı yavan .şiiri ,farz etki haksızlıga ugramış ,emegi çalınmış insanlara destek olarak görmek istiyor canım . suç mu ?
hadi olmadı en azından sokak hayvanlarını korumak adına şiir , bu en basiti sen hele bir düşün annem sinopta yapılan termik santrale hayır yürüyüşünde destekçiler arasında şiiri ...tadın dan yenmez valla ...
sıkıntı çok be annem , araplaştırılmak ile amerkanlaştırılmak arasında sıkışıp kalmışız. ne yana dönmeye çalışsak bir yerimiz sürtüyor namerde . el aman dememeyi de az buçuk ögretmiştin ama ..bilesin ki pek bi zor bundan sonra

14 Ocak 2010 3-4 dakika 9 denemesi var.
Yorumlar