Aynı Üçlü = Sevgi+Sadakat+Aldatma

İnsan olmak. Oldukça zor bir zanaat. Çabalarız ama tam anlamı ile başarmamız mümkün değil. Başarana ' Mükemmel insan ' diyoruz. Ve bence mükemmeliyet, insanın yaradılış doğasına aykırı.

Bir düşünsenize: Herkesin mükemmel olduğu bir dünya. Bana yazarken bile sıkıcı geldi. Birlikteliğiniz boyunca- evli, sevgili, arkadaş, ebeveyn-çocuk- hiç kavga etmiyorsunuz. Hani şu gençlerin dediği gibi ' Sevgi böceği ' durumları? Samimi düşünün ama lütfen. Kendi adıma yanıtlayayım; Patlardım.

Ama bu kavgacı bir ruhum olduğu için değil. Öyle olsam bile. Kulağıma bile hoş gelmediği için. Eğer iki insan kavga etmiyorlarsa- yumruklaşmadan bahsetmiyoruz tabi ki- biri ya da ikisi de yalancıdır. Ya yalancıdırlar ya da çoktan silmişlerdir birbirlerini.

Not:' Kavga ' sözüne takılırsanız yerine 'tartışma' sözcüğünü kullanın. Ben o anlamda yazdım, çünkü.

Bir toplulukta çok seslilik yoksa eğer, o topluluk yarım yamalak kalmış demektir.

Bu sözden yola çıkalım, sitemizin kapısından içeri girelim. Kaç kişiyiz? Çok kişiyiz diyelim. Toplumun hemen her kesitinden vardır aramızda değil mi? Türlü çevre ve aile koşullarından çıkıp, bir araya gelmiş insanlarız. Hepimiz bir şeyler yaşamış, yollardan geçmiş, doğrular ve yanlışlar oluşturmuşuz. Her birimizin kendi bakış açılarımız, kendi pencerelerimiz var.

Tek sabitimiz: Hepimizin okur-yazar olduğumuz.

Ne yapıyoruz burada? Dertleşiyoruz, sohbet ediyoruz, tartışıyoruz. Bir konuyu ele alıyoruz, şiir ya da düz yazı aracılığı ile duygu ve düşüncelerimizi aktarıyoruz, birbirimize.

Çokça da ' Sevgi ' oluyor gündemimiz. Google'ı açtım, aynen ' Sevgi nedir? ' diye yazdım. Bir sitede şöyle yanıtlar vermişler:

-Sevgi nedir?
-sevgi insanlara sunulmuş en değerli cevherlerden biri olup, insanı hayata bağlayan, insanları olduğu gibi benimsemeyi sağlayan, başarı ve zenginliğe götüren şu hayattaki en yegâne hissiyattır... Ağlatır ama kolay kazanılmış sevgi, sevgi değildir. Zahmetlidir ama mükâfatı büyüktür*

-sevgi nedir?
-aşk zeytin sevgi onun çekirdeğidir.

-sevgi nedir memeeeet?
-halkın kendi kendini yönetmesi yönetime katılması, orada söz sahibi olması sevgilim.
- salak o demokrasi.
- sevgi bu sevgilim. ben bunu seviyorum.

-sevgi nedir?
-Haydar Dümen'e sor..

-sevgi nedir?
-teyzemin kızıdır.

-sevgi nedir?
-sevgi insanin kendisine yakışanı giymesidir.

Çeşitliliği gördünüz mü? Tabi ki hemen hepsi espri ama olsun. İşte, Sevgi dediğimiz şey aynen böyledir. Kalem kimin elindeyse, kime sorulmuşsa o kişinin şeklini alır.

Sadakat de aynen böyle bir şeydir. Onu da araştırdım.:

-Empatidir, İğneyi kendine çuvaldızı ele batırmaktır.
-Sadakat dürüstlüktür, vefadır, şefkattir. İnsanın yeri geldiğinde nefsine hâkim olmasıdır gözünün ve gönlünün gördüğü, işittiği tek sestir.2 sevdanın tek yürek olmasıdır
-Birine, bir olguya, bir düşünceye, yaşamını idame ettirdiği ortama ve yere canla, başla bağlılıktır. Ahde vefadır.
-Sadakat, hissedildiği kadar vardır. Kimi zaman bir aferin yeterken kimi zaman bu devirde ne gerek diye tokat gibi çarpandır.

Sevgi dendiğinde espri yapanlar bir anda nasıl da ciddileşmişler, fark ettiniz değil mi? Demek ki; Sadakat daha ciddi, daha önemli bir kavram.

Sonra, sıra geldi ' Aldatma' ya. Bir de onları okuyalım bakalım:

-Bir arkadaşım vardı. 'Kocam her gün başka kadınla eve gelsin; ama bir kadını 2 gün üst üste eve getirmesin.' Derdi
-amaçsızca yapılan sırf değişiklik heyecan için tadılan duygu isteği bence
-henüz oturmamış kişilik sendromu dur
-oruçluyum küfür edemem şimdi sonra derim ne olduğunu:)
-Her zevk çığlığında bir şehir, şehirin içinde bir ev, evin içinde bir oda, odada bir kadın, kadının kucağında bir çocuk, çocuğun içinde bir umut. Söyle be adam aynı anda neleri ve kimleri aldatıyorsun?
-poposu ( kelime farklıydı değiştirdim ) kaşınıyordur. rahat batmıştır
-burada ayak yapmayalım arkadaş..genellemeye vursak %80 insan bunu yapmıştır...bırakalım yalanı dolanı...kendimizi oldu gibi kabullenelim.olmak istediğimizi olmuş gibi yazmayalım..ii geceler =)
-seviyorum ve seviliyorum diye kendini kandırmaktır uyan uyan sabah oldu :)
-öküzlüğün önde gideni!..
-nankörlük
-ben malım diye haykırmak
-adiliğin ve şerefsizliğin tarifi olsa gerek
-Günümüzde miş'li geçmiş zaman

Öfkeyi algıladınız mı?

Şimdi ne oldu? Bir toparlarsak:
Sevgi dedik; insanlar çok üstünde durmadılar, dalga bile geçtiler.
Sadakat dedik; bir anda ciddileştiler ve oldukça felsefi yorumlar yaptılar.
Aldatma dedik; öfke patlamaları yaşadılar.

Hepsini alt alta topladık; her üç duygunun da bir tarifi yok. Yazılı kuralları ve açıklamaları yok. Somut değiller. Var'lar ama elle tutulup, gözle görülemiyorlar. İlla ki olmalılar mı? Evet.

Bu duyguların hayata geçirilmesi aşamasında briç oyuncusuna benziyorsunuz. Yerinize göre konuşmanız da oyununuz da değişiyor. Ya oyun açıcı oluyorsunuz ya da araya giren...

Yani?

Yorumunuz, masada nereye oturduğunuza bağlı...

Daha doğrusu; işinize nasıl geliyorsa....

19 Temmuz 2010 4-5 dakika 42 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar