Bayramınız Kutlu Olsun mu?

Çok geriye gitmeye gerek yok. Sadece geçtiğimiz yıl geçirdiğimiz Mübarek Ramazan bayramını düşündüm.

Bütün büyük küçük camilerimiz dolup taşmıştı vakit namazlar ve teravih namazlarında.

Cuma namazlarında ve Bayram namazında ise adeta daha çok rahmeti kapmak için doldurduk camilerimizi.

Değişik camilerimize gittik farklı simalardan vaazlar dinledik. Manevi büyüklerimizi ziyaret ettik, manevi havalara yükledik dualarımızı.

Her sayılı gün gibi Ramazan ayını da ibadet hayır ve iyilikle geçirmiştik geçen yıl. Ramazan Bayramı arefesinde ise Bayramda evimize gelecek misafirlerimize ikram etmek üzere, baklava, sarma ve börek türü yiyecekler hazırladık. Ve tabii ki şerefli misafir için dip köşe bucak ev temizliği yaptık.

Çocuklar ve misafirlerimiz için kahve, bayram şekeri ve gül suyu aldık. Bayramda kapımızı çalan çocuklara ve misafirlerimize bunları ikram ettik.

Oğlumuz kızımız torunumuz geldi elimizi öptü, sarıldık onlara öptük sevinç paylaştık. Çocuklara hediyelerini verdik sevindirdik onları.

Önce komşularımızı ve sonra yakın akraba ve dostlarımızın evlerine giderek bayram ettik. Güldük eğlendik, neşemizi sevincimizi paylaştık. Sonra onlar bize geldiler sevinçlerimizi paylaştık yine.

İşte böyleyken böyle. Ya şimdi ?

Bu mübarek oruç ayında, her Allah’ın vakit namazı ezanından sonra yarım saat dil döktüler aman! sakın! namaza camiye gelmeyin diye müezzinlerimiz.

Niye Allah’ın evinde mikrop mu var ?

Salgın varmış da bulaşmasın diye, peki bu salgın islam düşmanı bir mahluk mu ki camide ortaya çıkıyor da Marketlerde çıkmıyor. Sokağa çıkma yasaklarında bile marketler açık herkes gidebiliyor. Şaştım kaldım doğrusu! Yazıklar olsun bu emirleri verenlere.

Alemlere Rahmet olarak yaratılmış olan yüce Peygamberimiz, açlıktan karnına taş bağlayarak yaşadığı günlerde Allahın cc. bir emrini iptal ya da geçici süreyle askıya almış mı, var mı böyle bir şey.

Kaldı ki Yüce Peygamberimiz; ve onun güzide sahabelerine Bedir Savaşında, savaşın en çetin anında ki, müslümanların  sayısı müşriklerin sayısının üçte biri kadardı. Bu ölüm kalım mücadelesinde bile farz namazını terk etmemiş grup gurup kıldırmıştır.

Cuma namazının eda şartları ki ; akıllı, ergen çağına erişmiş, sağlıklı, hür ve misafir olmayan her müslüman erkeğe farzdır.

Bu şartları yerine getirenler için başka da bir engel yokken hangi hak ve şeri delile dayanarak hiçbir hastalığı ve hastalık belirtisi olmayan sağlıklı genç dinamik müslümanın Cuma Namazını ve Ramazan Bayramı Namazını kılmasını; ekseriyeti müslüman olan ve şehit kanıyla yoğrulmuş bu aziz vatanımızda nasıl yasaklayabilirsiniz.

Efendim Dünya Sağlık Örgütü şöyle dedi, böyle dedi.

Dünya Sağlık Örgütünün İslama değil Paraya duyarlılığı var ve müslümanları asla bağlayacak bir örgüt değildir.

Efendim Bizim de Bilim Kurulumuz da böyle dedi, Cumhurbaşkanımız da onayladı.

İyi peki de bu Bilim Kurulunuzda bir tane gönlünü Allah'a bağlamış bir İslam Alimi var mı ?

Şey hımm mımm.....

Mübarek Oruç ayı boyunca Cuma namazı kılamadık. Cemaatle vakit namazlarını kılamadık. Teravih namazı kılamadık. Ramazan Bayram Namazı Kılmak yasak.

Şimdi hangi yüzle bayram edeceğiz, bayramınız kutlu olsun ne güzel! farz olan namazları millet olarak kılmadık! Allah'ım biz seni çok seviyoruz ama asılsız bahanelere sarılıp farz namazını terk ettik mi diyeceğiz.

Bayram şekerini alsak gül suyunu kime ikram edeceğiz. Baklavanın artık bir tadı olur mu  Sizce?

Buyurun cenaze namazına! 20/05/2020


20 Mayıs 2020 3-4 dakika 6 denemesi var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (5)
  • 3 yıl önce

    Çok tatsız tuzsuz bir bayramdı gerçekten. Umalım ki geçsin bu kötü günler, bir daha da böyle hüzünlü bayramlar yaşamayalım...

  • 3 yıl önce

    Sağlığın yerindeyse Huzurun varsa Hem seviyor,hem de seviliyorsan Ve bir de bunların kıymetini biliyorsan Sevdiklerinle geçirdiğin Her anın bayramdır.