Benim Haftalık Gündemim

Bizim ülkeyi yönetenleri yine birileri kandırmış galiba. Ben çok fazla medyayı takip etmiyorum, edemiyorum daha doğrusu. Günler nasıl geçiyor, neler yapıyorum, neden hiçbir şeye vaktim yok bilemiyorum ama geçip gidiyor işte. Bu aralar konserve yapmaya çalışıyorum. Her sebzeden değil, sadece kırmızı biber ve domatesten, menemenlik. Kırmızı biber ve domatesi çok seviyor evde herkes. Kışın da çok pahalı oluyorlar. Benim no frost dolabım yok. Sanırım dolabım 30 yıllık. Dolabım hiç koku yapmaz, yemeklerim günlerce kalsa içinde bozulmaz. O yüzden değiştirme ihtiyacı duymadım.

Geçen gün ikinci el eşyalar panayırı vardı. Ben gitmedim. Ben her şeyimi uzun yıllar kullanırım. Onların içinde hiç kullanılmadan atılanlar varmış. Ben hiçbir şeyimi hiç kullanmadan atmadım. Gereksiz alış veriş yapmam. Yapamadım. Çok param olmadı. Televizyonda çok parası olmadığı halde, sürekli alış veriş yapan insanları gösteren bir belgesel izledim. Alış veriş yapamadan duramıyorlar. İyi ki böyle bir hastalığım yok. Ben sanırım biraz alınganım. En kötü huyum budur!

Dün balkonda otururken, geçen bir araba, bir kediye çarptı, zavallı kedi, oracıkta öldü. Çok üzüldüm! İçim parçalandı. Bu olayı da bu haftaki yazıma eklemek istedim.

Bir de kardeşim yolda düştü! Bir haftadır topallıyor! Kardeşim engelli. Ona bir şey olmasın, olan bana olsun. O hasta olunca bakması, uğraşması daha zor!

Neyse, ne diyordum ben...Ülkeyi yönetenler yine aldanmış ya; bir arkadaşım şöyle bir paylaşım yapmış: "Bizim mahalledeki Naciye ülkeyi yönetsin. Ben onu on beş yıldır kandıramadım."
Çok hoşuma gitti.

Bir de bir fotoğraf gördüm. Noel baba bir ülkeye gelmiş. Dağın tepesinden ülkeye bakıyor. Ülkede taş taş üstünde kalmamış. Savaş dolayısıyla her yer yıkılmış. İnsanlar, çocuklar ölmüş. Noel baba, ülkede hediye dağıtacak kimseyi bulamamış!

Bizim ülkeyi yönetenler hem aldanıyorlar, hem de eğitim sistemini bir türlü oturtmayı beceremiyorlar!

Eğitim sistemi yine değişiyormuş!

Sayfam Atatürk düşmanlarıyla dolu. Gelmeyin diyorum, yine geliyorlar. Geçen gün şöyle bir paylaşım yaptım: "Bence okullar kapatılsın, eğitime camide devam edilsin."
Bir arkadaşım da, bu paylaşımıma şöyle cevap yazmış: "Öldükten sonra kiliseden cenazeni kaldırsınlar o zaman." Ne alaka şimdi. Ben de bu cümleye cevap olarak şöyle yazdım: "Ben öldükten sonra, nereden kaldırırlarsa kaldırsınlar."
Aldığım cevap Şu: "Sen o zaman kafirsin."
Anlayamıyorum bu insanları. Ben kur-an okurum, kur-anı kerimi bu zamana kadar abartmayayım ama belki elliden fazla hatim etmişimdir. Birkaç kez Türkçesinden de bitirdim. Namaz surelerinin hepsini bilirim, oruç tutarım...Allah'a inancım sonsuzdur ama laik eğitim istiyorum. Şeriatı istemiyorum. Başımı kapatmak istemiyorum. Ben kafir mi oluyorum?
Bu saçma sapan düşüncedeki insanlar için vakit harcamaya değmez. Uzatmayayım bu konuyu!

Ülkemiz daha iyi, daha güzel yönetilsin ne olur. Eğitim sistemimiz daha düzgün olsun. Ders kitaplarından Atatürk kaldırılmasın. Bizim ülkeyi yönetenler sürekli aldanmasın! Halkımız gelir seviyesi artsın, işsiz insan kalmasın. Öğretmenler atansın, kişi başına düşen gelir miktarı artsın...Ahh keşke bütün bunlar olsa ve ülkemde refah içinde yaşasak. Türklerle Kürtler barışsa. Gençler ölmese. Cumhuriyet rejimi ve laik düzen değişmese.

Benim güzel ülkem. Güzel ülkemin güzel ama çilekeş, saf, özverili ve fedakar insanları. Ülkeyi yönetenler sürekli aldanıyor, olan zavallı gençlere oluyor. Oysa onlara daha güzel bir gelecek bırakılsın isterdim.

Neyse... Aldanmayan yöneticileri görürüz umarım ilerleyen yıllarda.

Sevgiyle kalın

01 Ekim 2017 3-4 dakika 76 denemesi var.
Yorumlar