Böyle Bir Kadını Sevebilir miydiniz

Bir sabah sıcak yatağınızdan kalktınız; her rutin gününüzde olduğunuz gibi.Duş al, traş ol,aceleyle bir kaç lokma ye, evden çık..Ve otobüse son dakika yetiştiniz.Genelde aynı somurtmuş ve ifadesiz yüzleri incelediniz, kulaklığınızdan gelen müziği dinlerken..

Patronunuzun klasik homurtuları ve iş arkadaşlarınızın can sıkıntısından ibaret olan muhabbetleriyle geçen yoğun bir günün ardından..Akşam evinize geldiniz; gündelik yaşamınızın alışverişlerinin bir tanesini daha tamamlamış olarak..Böyle akşamların birisinde bir kadın çıktı karşınıza..

Hep şikayetçisi olduğunuz; belki de bir defa bile düşünmediğiniz hayatı hiç anlamamış insanların aksine ; hayatı bilen,içi tıka basa dolu, sizin sevdiğiniz şeyleri seven, sevmediklerinizi sevmeyen, şiirden, acı-lardan anlayan..Ayna gibi yansıtıcı değil; sizin iç dünyanızı hissedebilen bir kadın..

Günler geçtikçe aynı ilk günkü gibi..Sanki ezelden beri karşılaşabileceğinizi hiç ummadığınız ama var olan..Konuşmalarınız ilerledikçe her an onu düşündünüz, düşündükçe daha çok sevdiniz; sevdikçe daha çok düşündünüz..

Fakat, aklınızın bir köşesinde sizi bir dikenli tel gibi rahatsız eden onun çözemediğiniz-anlam veremediğiniz gizemli-karanlık yanı, diğer yandan kadına olan derin sevginiz..


Bu kadın, henüz iki yıllık bile olmamış çocukken; mutfak masasının altında en sevdiği ördeğiyle oynarken,babası tarafından öldürülen annesinin cinayetine tanık olmuş.Korkudan hiç kırpamadığı gözleri ,mavi benekli elbisesi; annesinin kendisine kilitlenmiş bakışları ve haykırışları arasında ..Her yer kan gölü.Sayamadığı kadar çok bıçak darbeleri ve zihnine çivilenmiş sahnedeki tek renk kan kırmızısı..!

Bu kadının kayıp çocukluğuna sarıla bilir miydiniz? İki yıllık çocukken yüzyıl birden büyüdüğünü anlayabilir miydiniz?

Onunla, ne hissettiği ile ilgili konuşup, acısını, korkusunu , kan yaşlarını, öfkesini, hasretini yudum yudum, seve seve içebilir miydiniz? Anlamaya çaba gösterir miydiniz? Çalınmış çocukluğunu, ondan bir çocuk sahibi olarak hediye edebilir miydiniz ona?

Babasından, annesiyle ilgili '' intihar etti,seni küçükken bıraktı'' yalanıyla bedeni büyüyen bu kadının, ilk gençlik çağında zihnine çivilenmek üzere olan ikinci bir sahneye, babasının tacizlerinden usanıp tecavüzüne izin vermeyip babasını öldürdüğünü öğrendiğinizde...!

Korkudan bir milyon ışık yılı uzağa mı kaçardınız? Yoksa karanlığını kucaklayabilir miydiniz? Deliliğinin ardına saklanmış acı-sını anlaya bilir miydiniz? Kefaretini yaşayarak ödeyen, her gece yatağınızda çığlıklarla uyandığında, her şey düzelecek diye teselli mi ederdiniz? Elini tutup, acısını hissedip sizde o acıyla beraber haykıra bilir miydiniz? Kabuslarından usanıp bir süre sonra odanızı mı değiştirirdiniz? Yoksa, terapist terapist dolaştırarak ,aynı acıları defalarca anlatmak zorunda bıraktırıp ilaçlarla uyuşturur muydunuz?

İlk günkü gibi tüm benliğinizle sevip-güvenebilir miydiniz?

Üç yılını, penceresi olmayan hücrede tek başına, günde tek öğün yemeğini farelerle paylaşan, güneşin sıcaklığını, ışığı unutup, zaman kavramı sadece karanlık olan bu kadının, pencerenin önünde hiç kıpırdamadan saatlerce ne düşündüğünü, o pencereden iç dünyasının hangi izbelerini seyrettiğini anlatmasını isteyebilir miydiniz? Dinlemeye yüreğinizin gücü yeter miydi?

Tek yol arkadaşının, hücresinden duyduğu karga çığlıkları olduğu için , neden bülbülleri, fino köpelerini değil de kuzgunları, kargaları sevdiğini anlayabilir miydiniz? Fırtınalı günlerde hücresindeki uğultuya sarıldığını, yaşadığını anlayabilmek için sürekli elinin boynunun altındaki şah damarında olduğunu, anlatsa da anlayabilir miydiniz? Geceyi nasıl bu kadar çok sevdiğini sorabilir miydiniz? Tartıştığınızda öfkeyle ''katil'' olduğunu yüzüne haykırır mıydınız? Elinden tutup, ailenize arkadaşlarınıza karşı onu koruyabilir miydiniz? Yüreğinin yangınını, karanlığını, sevginizle söndürebilir sarmalayabilir miydiniz?


Tek sözünüz için gözünü kırpmadan başka birini ya da kendisini öldürecek kadar sizi seven böyle bir kadın için ömrünüzü verebilir, onun için ölebilir, onun için yaşayabilir ve yaşatabilir miydiniz? İçindeki ölümleri öldürebilir miydiniz?

Böyle bir gerçeğin içine düşseydiniz..Geçemeyen geçmişi böyle olan bir kadının geleceğini yüklenebilir miydiniz? Hala sevebilir miydiniz?
03.09.2014

03 Eylül 2014 4-5 dakika 11 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 2 yıl önce

    "İçindeki ölümleri öldürebilir miydiniz?" bu soruyu cevaplamak sanırım diğer sorulara da kefil olurdu... insan hep yaşamadığının bilgini olur çok konuşur derler ama; denemeden ölmezdim diyebilirim. kaleminize sağlık...