Bu Sevda Bana Ait!

Sen ?Milat?tın. Senden önce ve senden sonra var yaşadığım her dakikada. Ama senden önce de yaşamıyordum, senden sonrada yaşamıyorum. Ne garip değil mi?
Senle olduğum kısacık yaşam aralığında ne yaşadıysam o kadar sanki bütün ömrüm. Senle yaşadığım kadar büyüdüm, senle yaşadığım kadar yaşlanıp öğrendim. Senden önce ve senden sonra ki o dönüm noktasındaki kadar nefes aldım. Senden önce ve senden sonraki sabah gülümsemelerimi hiç gören olmadı. Başka birisinin hayatı gibi uzaktan seyrediyorum kendimi karanlık boşluklarda gelmeyeceğini bile bile gözlerim yollarda. Bir sürü kitap aldım kendime elimdeki son paramla bir de birkaç karton sigara. Yemeğe içmeye para vermiyorum artık. İşim yok artık sağlıklı yaşamakla. Ne kadar kaldıysa zamanım ve ne kadar kısa bir zaman da olsa artık hiçbir şey aramıyorum yaşamak adına. Aldığım kitaplarda da aşktan hiçbir satır olsun istemedim. Macera kitapları aldım, bilimkurgu ve korku kitapları. Aldığım kitapları okurken beynim yıkansın istiyorum, sevdayı aşkı unutsun, unutsun bildiği ne varsa. Milat dediğim sen şimdi okuduğum bu kitaplarda bazen bir uzay kahramanı bazen bir katil bazen de bir canavar oluyorsun. Hangi kitabı okusam her sayfa da senin bir resmin, senin bir izin çıkıyor karşıma, nasıl unutacağım seni? Kitaplarım, okunmayı bekleyen kitaplarım var sırada. Son parama aldığım kitaplar. Biliyorum içlerinde senle dolu korkularım var. Sigaralarım. Son parama aldığım karton karton sigaralarım içilmeyi yok olmayı yanmayı bekliyorlar sabırsızlıkla. Kendimden memnun değilim ama ısrarla devam ediyorum bu hayata. Kül tablaları ağzına kadar dolu, onları da boşaltmıyorum, oysa bilirsin dayanamam ben dolu kül tablalarına. Perdelerini sıkı sıkı kapattım kendimi hapsettiğim odamın, güneşin hiçbir rengi içeri sızamasın diye. Okuduğum bir sayfayı dönüp dönüp yeniden okuyorum bazen. Sanki her okuduğum sayfanın karşılığında yerine iki sayfa daha ekleniyor kendi kendine ve daha aldığım kitapların ilkini bile bitiremedim. Sırada okunmayı bekleyen kitaplarım var içinde kaybettiğim ?sen?i arayıp içinde kaybolacağım kitaplarım var sırada. Bir büyülü atmosferin esareti içinde can çekişen bir yaşam mı bu? Hayır! Yaşam denemez buna. Yaşadığımı iddia etmiyorum ki biliyorum bir boşlukta seni aradığımı boşuna çabalarımla. Her şeyi her gerçeği yokmuş gibi saklıyorum kendimden. Korkutuyor her gerçek sen varmışsın gibi seni varsaymaktan öte de gitmiyor birkaç dakika kendimi tesellilerim. Gerçeğin ötesinde en gerçekler, en gerçek olan gerçekler savaş durumunda. Kandırmacalar ve aldatmacalar iki ayrı takım gibi hayatımın çimsiz stadyumun da deli bir maçta seyircisiz kıyasıya bir savaş bu sanki...
Bir kıyım bu! Bir katliam sanki...
Gece yok...
Sabah zaten artık gelmiyor...
Dondurulmuş zaman aralıklarında seni arıyorum ben hala...
Kayıp bir şehirsin,
Yitik bir umutsun bir çocuk yüreğin de,
Harabeler arasında tek canlı olarak kalmayı başaran karlı günlerimin içinde özenle yaşatmaya çalıştığım Kardelenim...
Biliyorum, elimdeki bu kitap hiç bitmeyecek. Seni ne bu kitapta ne de okuyamayacağım sırada okunmayı bekleyen kitaplarımın içinde bulamayacağım.
Sadece onlarla beraber aldığım sigaralarım bitecek...
Çünkü zaman daralıyor...
Yaşama kırık yüreğim ikaz ediyor...

Esenlikle ve sevgiyle... Melekler öpsün yüreğinizden...

DİLA EMRAL AYDIN
İZMİR KARŞIYAKA

11 Eylül 2009 3-4 dakika 23 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar