Cemiyet Buhranı ve Vicdan

Çağımızda birtakım varoluşsal problemler çeken bireylerin yaptığı en büyük yanlış düşünmektir.

Çünkü kendi küçük beyinlerimiz karmaşık olguları sistematize etmeye, düzenli bir şekle koymaya ve anlaşılabilir bir hale getirmeye mecburdur.. Dini, cinsiyeti, siyasi görüşü, hayat görüşü ne olursa olsun; azıcık düşünebilen her kesimden insandan en çok duyduğumuz söz'sistem bozuk' tur. Bu bir şekilde işin içinde çıkma çabasıdır. Düşünsel olarak işin içinden çıkar, evet, ama bundan sonra ruhsal bunalımlar başlar. Zihin bir nebze rahatlamıştır, ama devreye bu kez vicdan girer. 'Cemiyet buhranı' eninde sonunda insanı kendi küçük uçurumlarına sürükler.

Çünkü aslında yapılan en büyük yanlış, bu karmaşık durumu sistemli bir hale getirmeye çalışmak, bir sistemin var olduğuna inanmaktır. Hayat karmaşıktır çünkü. Başkaldırabileceğin bir düzen aslında yoktur. Sistem falan da yoktur! ihtimaller de yoktur. Yalnızca iki ihtimal vardır: Ya yaşarsın, ya ölürsün.

Ama vicdan vardır...
Ben bunu , 'bazı şeylerin kahrolması gerektiğine inanmanın getirdiği suçluluk psikolojisi olarak görüyorum. Çünkü inanmak; suçlu hissetmenin ilk şartıdır. Çünkü çaresiz kaldığımız her durumda farkında olmadan, istemeden belki, bir şeylere, belki bilmediğimiz bir şeylere lanet ediyoruz.

Bu durumdan kurtulmanın yegane yolu ise, cümlelerin sonuna 'anasını satayım' tamlamasını koyabilmektir.

13 Ağustos 2015 1-2 dakika 8 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 7 yıl önce

    Yazı ve finali çok başarılı

    Günün denemesini kutlarızud83eudd20