Duygu

Seni ilk tanıdığımda yatılı okulumuzun sinema salonundaydım. O kadar bereketliydin ki her filmde olduğun halde yine de tükenmiyordun. Bazen kör ediyor, bazen kör gözleri açıyordun.
Genelde hiç söylenemeyen kelimelerde,cümlelerde gizleniyordun da sanki söylendiğinde
bütün sihirin kaybolacak gibi duruyordun.Bu özelliğinle babadan oğula , anadan kıza geçen bir miras gibiydin.Özellikle güzel sıfatını aldığında söylenmemen gerekirmiş gibi tanıştırıldık
seninle.
-' Bu duygudur.Güzel olduğunda sakın ha kimseye söyleme.Kötüyse söyleyebilirsin.'
Sana gıcık oluyorum diyebilirsin.Senden nefret ediyorum diyebilirsin.
-Seni seviyorum! Asla. Çünkü o güzel bir duygudur.
Ben bu sözcüğü filmlerden öğrendim ya, birilerine söylemem lazım. Canım , birilerine dedikse
her önüne gelene değil tabi. Bir kere birine seni seviyorum diyeceksen , önce sevmek lazım değil mi?
Sevmek kolay mıdır peki? Bence söylemekten çok çok kolaydı. Çünkü ilk söyleyişimden, son söyleyişime kadar hep aynı yanıtı aldım ve bu hiç benim filmlerden öğrendiğim yanıt değildi.
-Ama ben seni arkadaş olarak seviyorum.
Bu durumda ne yapacağımı hiç bilemedim , çünkü öğrenmemiştim.
Yalnız en sonuncuda biraz daha ısrar ettim , filmdeki öğrendiğim mutlu sona ulaştım.Ama onda da filmin sonu gelmedi .

'Ama ben seni arkadaş olarak seviyorum.' diye yanıt aldığım kişilerden öğrendiğim kadarıyle seni seviyorum diyenin sevilmesi için iyi özelliklere sahip olması yetmeyebiliyormuş. Sevmenin mantığı yokmuş ve aka da b.ka da konabilirmiş. Konsun , olabilir.
Bence hiçbir mahsuru yok.


Sevgili ? Duygu'
Sana bir şey sormak istiyorum. Sen nasıl bir şeysin ki bir gün hiçbir şeye bağlı olmadan oluşabiliyorsun da, ertesi günü sadece bir sürü şeylere bağlı olarak yaşamını sürdürmeye çalışıyorsun. Bir gün önce nasıl samanlığı seyran ediyorsun da ertesi günü bir saman çöpüne
feda olabiliyorsun.

Bir insanın sevdiği kişi , nasıl nefret ettiği birine dönüşebilir? Yıllarca çıkıp , evlendikten sonra birkaç yılda boşanan çiftler gördüm. Suçlu sen miydin sevgili duygu?

İnsanlar neden sana kavuştuktan sonra mantığın peşine düşerler peki? Bütün diğer her şey gibi sadece kavuşuncaya kadar mıdır senin de değerin ?

Buhar olup uçuyor musun durup dururken? Hiç terketmediğin kişilere 'duygusal' diyorlarmış.Terkettiklerin ise bir ' sal' olarak kalıyormuş sadece. Savrulup duruyorlarmış açık denizlerde ; öyle mi?

Şarkılarda aşk oldun. Bazen gözyaşı , bazen neşe ile.
Şiirlerde baş tacıydın.
Bazen ölüm oldun , bazen zulüm.
Köy ağalarının tüfeklerinde kör kurşun oldun , sevdaların yüreğine saplanan.
Kilimlerde nakış oldun , çeyizlerde motif.
En çok ana kucağında sevdim seni ben , bir de baba ocağında.

Seni ellere verdim bazen , seni güllere.
Alanlar aldı , geri dönenleri kumbarama attım yine.
Çocuklarıma verdim gizli gizli .
Darılmadın değil mi?

Beş para etmediğin yerlerde ıslandım , kalakaldım bazen.
Paranın sana değişilmediği saçakların altına sığındım.


Beni bensiz bırak ama , sensiz bırakma . Olur mu?

06 Şubat 2014 2-3 dakika 24 denemesi var.
Yorumlar